Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, bu durumun oldukça üzücü olduğunu vurgularken, 2024 yılı itibarıyla böbrek ve karaciğer nakillerinin yüzde 90’ının canlı vericilerden yapıldığını, kadavra bağışının ise yalnızca yüzde 10 oranında kaldığını belirtti.
Bekleyen Hastalar ve Düşük Kadavra Bağışı
Sağlık Bakanlığı'nın Ekim 2024 verilerine göre, Türkiye'de 33 bin 498 hasta organ nakli bekliyor.
Ancak, beyin ölümü gerçekleşen 23 binden fazla kişiden yalnızca yüzde 23’ünde organ bağışı yapıldığı görülüyor.
Üstelik, 2018 yılından bu yana organ bağışı oranlarının yarı yarıya düştüğü kaydediliyor.
İkinci Bir Yaşam Şansı
Prof. Dr. Karakayalı, organ bağışının bir medeniyet göstergesi olduğunu ve bu konuda duyarlılık oluşturmanın hayati önem taşıdığını ifade etti.
Organ bağışı yapmanın, belki de bir gün kendimizin veya yakınlarımızın hayatını kurtaracak bir fırsat olduğunu hatırlatıyor.
Başarı Oranları ve Yabancı Hastalar
Türkiye, erişkin ve çocuk hastalarda yüksek başarı oranları ile organ nakillerinde ön plana çıkıyor.
Yurt dışından gelen hastalar, çoğu zaman zorlu vakalar olmakla birlikte, ülkemizdeki organ nakil başarısını pekiştiriyor.
Kadavra Organ Bağışının Artırılması
Karakayalı, hedefin kadavradan organ bağışını artırmak olduğunu vurguladı.
Her canlı verici için sağlıklı bir bireyin ameliyat edildiğini ve bu süreçte hastaların güvenliğinin her zaman ön planda tutulduğunu belirtti.
Yanlış Bilgiler Engelleyici Faktör
Organ bağışındaki düşük oranların başlıca nedenlerinden biri, yetersiz ve yanlış bilgilendirmelerdir.
Beyin ölümünün ne anlama geldiği konusundaki yanlış anlayışlar, organ bağışını olumsuz etkiliyor. Beyin ölümü, "beyin fonksiyonlarının geri dönüşsüz bir şekilde durması" anlamına gelir ve bu durumda kişi tıbben ölü kabul edilir.
Prof. Dr. Karakayalı, Türkiye’nin organ nakli süreçlerinin dünyaca güvenilir olduğunu ve sistemin şeffaf bir şekilde denetlendiğini vurgulayarak, organ bağışına yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini dile getirdi.