Hastalığın kesin bir tedavisi olmasa da belirtiler genellikle uzun vadeli (bazen ömür boyu) ilaçlar ve fizik tedavi ile yönetilebilir. Özellikle de semptomlar başladıktan sonraki ilk yılda nadir de olsa ölümcül olabilir. Bu hastalık belirli kanser türlerini geliştirme riskini artırabilir.

Dermatomiyozit belirtilerinden herhangi birinin fark edilmesi halinde zaman kaybetmeden bir sağlık merkezine giderek gerekli teşhis ve tedavi işlemlerini yaptırmanız gerekir. Bazı vakaların gelişmesi aylar alır. Ancak hastalık hızla gelişebilir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa ciddi komplikasyonlardan kaçınma olasılığı o kadar artar.

MİYOZİT NEDİR?

Miyozit, kas iltihabı olarak bilinir. Kronik kas iltihabına, hasara, genç yaşta kas erimesine, güçsüzlüğe ve bazen ağrıya neden olan inflamatuar miyopatiler olarak da adlandırılır.

Miyozit tipi iltihaplanma, vücudun bağışıklık sistemini tipik olarak koruyan beyaz kan hücreleri olan lenfositler tarafından meydana gelir. Miyozitte, lenfositler ve yabancı maddeler sağlıklı kas liflerine saldırır. Kronik iltihaplanma, zamanla kas liflerini yok ederek kas fonksiyon kaybına, hareketsizliğe ve yorgunluğa neden olur.

Dermatomiyozit Neden Olur?

Hastalığa neyin neden olduğu kesin olarak bilinmese de bazı risk faktörlerine sahip olmak hastalığın gelişmesine neden olabilir. Dermatomiyozite neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir:

GENETİK FAKTÖRLER

Yapılan bazı tıbbı çalışmalar dermatomiyozitin genetik bir bozukluktan kaynaklandığını gösterir. Dermatomiyozit, vücudun bağışıklık sisteminin sağlıklı dokuya saldırmasına neden olan birçok otoimmün hastalığa benzer.

VİRAL ENFEKSİYONLAR

Bazı kişilerde, enfeksiyon iyileştikten sonra bile viral enfeksiyon bu hastalığa yol açabilir.

Çevresel faktörler

Yüksek kirlilik oranlarının olduğu ya da hava kalitesinin düşük olduğu bölgelerde yaşamak, hastalığa yakalanma riskini artırabilir. 

DERMATOMİYOZİT BELİRTİLERİ

Dermatomiyozit rahatsızlığı meydana geldiğinde bazı belirtiler ortaya çıkabilir. En sık rastlanan belirtiler kas güçsüzlüğü ve ciltte kızarıklık oluşumlarıdır. Bazı kişiler aynı anda kas güçsüzlüğü ve kızarıklık fark edebilir. Kas hastalığı belirtileri ortaya çıktığında haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürekli bir şekilde görülebilir.
Kas güçsüzlüğü belirtileri; dik oturmak, oturduğunuz yerden kalkmak (örneğin bir sandalyeden veya koltuktan kalkmak), merdiven çıkmak, yattıktan sonra ayağa kalkmak, saç yıkamak gibi faaliyetler sırasında ortaya çıkabilir. 

Özellikle vücudun güneşe maruz kalan kısımlarında ciltte döküntüye neden olabilir. Döküntü olan dermatom alanları renk değiştirerek şişebilir. Göz kapakları ve göz çevresi, göğüs ve omuzların ön kısmı (bazen v işareti döküntüsü olarak da adlandırılır), boyun ve omuzların arkası (şal belirtisi döküntü), kafa derisi bölgesinde renk değiştirme, şişme gibi dermatoloji belirtileri olarak ortaya çıkabilir.

Dermatomiyozitin diğer belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

Ellerde, özellikle eklem yerlerinde renk değişikliği ve şişlikler (bazen Gottron papülleri olarak da adlandırılır), Cilt altında, bağ dokularda ya da kaslarda kalsiyum birikimi, dizlerde veya dirseklerde şişlikler, tırnak kıvrımlarında yıpranmış tırnak etleri ve belirgin kan damarları, eklem ağrısı ve romatizma , yetişkinlerde döküntülü hastalıklar; kilo kaybı, düşük ateş, akciğer iltihabı ve ışığa karşı hassasiyet de eşlik edebilir, istem dışı kilo kaybı, ateş, gözlerin etrafında simetrik dağılım gösteren, kırmızımsı mordan koyu kırmızıya kadar değişen döküntü, heliotrop döküntüsü olarak adlandırılır.

Gottron papülleri adı verilen koyu kırmızı şişlikler veya eklem yerlerinde, parmak, ayak parmağı eklemlerinde, dirseklerde, ayak bileklerinde veya dizlerde kabarık lekeler

Teşhis konulan bazı hastalar özellikle çocuklar, bu hastalıktan kurtularak bir daha belirti göstermeyebilir. Ancak vakaların %80'i kroniktir. Zamanla tekrar oluşarak ömür boyu semptomlara neden olurlar.

DERMATOMİYOZİT TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Derma hastalığı teşhisi konulması halinde bazı tedavi seçenekleri uygulanabilir. Uygulanacak tedavi seçenekleri hastalığın etkisine ve hastadaki belirtilerin şiddetine göre farklılık gösterebilir. Kas hastalığı tedavisi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:
Kortikosteroidler: Kortikosteroidler kaslardaki iltihabı azaltır.

Fizik tedavi: Fizik tedavi ve genel olarak egzersiz yapmak, kaslardaki hasarı onarmaya yardımcı olabilir. Kaslar ne kadar güçlüyse dermatomiyozitten kaynaklanan herhangi bir hasarla başa çıkmak için o kadar dirençli olurlar.

Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere ve dokulara zarar vermesini önler. Vücudun savunmalarının kaslarda neden olduğu hasarı yavaşlatabilir.

İntravenöz İmmünoglobulin (Ivıg): Kanın plazmasında doğal olarak bulunan bir element olan ekstra immünoglobulinin infüzyonudur. IVIg tedavileri, immünosüpresanlarla birlikte veya alternatif bir tedavi olarak uygulanabilir.

Konuşma terapisi: Boğazda veya boğazın çevresinde kas güçsüzlüğü varsa konuşma terapisi yutmanızı sağlayan boğazdaki kasları güçlendirmeye yardımcı olabilir.

DERMATOMİYOZİT HASTALIĞINDA BESLENME NASIL OLMALIDIR?

Genel sağlığın iyileşmesi için dengeli ve sağlıklı beslenme ile vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminlerin, minerallerin alınması gerekir. Özellikle gerekli olan vitaminin ve minerallerin doğal besin maddeleri tüketilerek alınması son derece önemlidir.

Dermatomiyozit beslenme listesinde bulunması gereken besin maddeleri şu şekilde sıralanabilir: Taze meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Buğday unu ve şekerle yapılan yiyecekler (özellikle ekmek, makarna ve paketlenmiş atıştırmalık) yerine kahverengi pirinç, bulgur, buğdayı gibi tam tahıl içeren yiyecekler tercih edilmelidir. Doymuş yağ alımı azaltılmalıdır. Sızma zeytinyağı, preslenmiş kanola, ayçiçeği ve aspir yağı kullanılmalıdır. Avokado, kuruyemiş özellikle ceviz, kaju, badem ve bunlardan yapılan kuruyemiş ezmeleri tüketilebilir. Özellikle fasulye ve soya olmak üzere daha fazla bitkisel protein tüketilmelidir. Süt ve süt ürünleri, özellikle peynir, yoğurt daha sık tüketilmelidir. Balık çeşitleri tüketilerek omega-3 alımı yapılmalıdır. Gazlı içeceklerden uzak durarak kahve yerine çay tüketmek iyi gelebilir. Bitter çikolata tüketimi yapılabilir. Folik asit (folat olarak da bilinir) ıspanak, kara lahana, brokoli ve diğer yapraklı yeşil sebzelerde bol miktarda bulunan bir B vitaminidir. Metotreksat folik asidin vücutta kullanılma biçimine müdahale ettiğinden bu anti-inflamatuar ilacı kullananlar, diyet kaynaklarından tüketilebilecek olandan daha fazla folik aside ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle folik asit takviyeleri alınabilir.
 

Muhabir: Mualla İclal Aldoğan