En çok görülen besin alerjileri kabuklu deniz hayvanları, balık, fıstık ve yumurta ile ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda en sık besin alerjisi süt, soya ürünleri ve kabuklu deniz hayvanları ile olmaktadır. Çocuklarda yumurta akı, inek sütü ve domates gibi bazı besinler de alerjiye neden olabilmektedir. Ayrıca çeşitli besin maddelerine katılan renklendiriciler, koruyucular, çay, kakao ve kolalı içeceklerde bulunan kimyasal maddeler besin alerjisine yol açabilir. Bazı besinlerin kendileri alerjik reaksiyona neden olmanın yanında benzer türde besinlerle çapraz reaksiyonlara girerler. Örneğin ağaç fıstıklarından (badem, ceviz vb.) birine alerjisi olan birinin tüm diğer ağaç fıstıklarına da reaksiyon vermesi söz konusu olabilir.

BESİN ALERJİLERİ CİDDİ RAHATSIZLIKLARA DA YOL AÇABİLİR

Besin maddelerinin alerjik yanıt oluşturabilmesi için alınan besin maddesinin sindirim sisteminde işlenmesi ve emilmesi gerekir. Besin alerjisi veya intoleranstan vücudumuzu koruyan birçok mekanizma vardır. Örneğin sindirim sistemindeki enzimler tarafından besin maddelerinin parçalanması, bağırsakların gıdaları aşağı iten hareketi, bağırsak duvarının kaplayan mukus ve bağırsak duvarının kendisi koruyucu rol oynar. Diğer taraftan bağırsak duvarında bulunan bağışıklık sistemi hücreleri gıda maddelerindeki alerjenlerin istenmeyen etkilerini önlemeye çalışır. Vücudumuzun korunmasında rol oynayan hücreler gıda maddelerini tanıyarak onlara karşı istenmeyen cevap oluşmasını engeller ki; buna “immunolojik tolerans” denir. Ancak besin maddelerinin içindeki proteinlerin yeterince işlenmeden alınması ya da savunma sistemindeki bir hatadan dolayı besinlere karşı alerji oluşabilir. Besin alerjilerinde bağışıklık sisteminden daha çok sindirim sisteminin bir cevabı söz konusudur. Alınan besinlerin sindirim sistemini tahriş etmesine bağlı olarak bulgular ortaya çıkar.
Besin alerjisinin bulguları-belirtileri hafif bir hastalıktan ciddi hastalık tablosuna kadar değişkenlik göstermektedir. Besin alerjisi durumunda ortaya çıkan belirtilerin en önemlileri; Kurdeşen, bulantı, mide spazmı, ağrı, ishal, deride kaşıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, solunum yollarında daralma, anaflaksi denen ölümcül bir tablodur.

SÜTÜN İÇİNDEKİ LAKTOZ ALERJİSİ ŞİŞKİNLİK, İSHAL VE KARIN AĞRISINA NEDEN OLABİLİR

Besin alerjileri erişkinlerin %1’ini, çocukların ise %7’sini etkiler. Bununla beraber bazı çocuklarda daha sık olarak görülebilmektedirler. Besin intoleransi ise çok daha sık olarak görülmektedir. Hemen herkeste hayatının bir bölümünde intoleransa bağlı olarak yakınmalar ortaya çıkabilir. Bazı kişiler spesifik maddelere karşı tolerans gösterebilmektedir ki; bunların en sık olanı “laktoz intoleransıdır” ve toplumun %15’ini etkiler. Besin alerjileri bazı ailelerde daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır ve bu durum kalıtsal bir özelliği göstermektedir.

Besin alerjisi olan birçok insanda şikayetler tehlikeli olmaktan çok rahatsızlık vericidir. Alerjik maddeyle karşılaşan vücut, besin içerisindeki bazı spesifik maddelere karşı “antikor” denilen maddeler oluşturur ve bu antikorlar “histamin” denilen bir madde salgılayarak; Boğazda kaşıntı hissine, burun akıntısına, deride kurdeşen ve kaşıntıya, nefes borusunda şişme ile nefes darlığına, sindirim sisteminde mide ağrısı, kramp ve ishale neden olur.
En sık görülen besin intoleransı olan laktoz intoleransı vakalarında, sindirim sisteminde sütün içindeki laktoz maddesinin sindirilmesinde etkili olan laktaz enzimi yoktur veya azalmıştır. Dolayısıyla bu enzimin yetersizliğinde sindirim tam oluşmaz ve besinler tam olarak sindirilemediği için şişkinlik, ishal ve karın ağrısı ortaya çıkar.

Bazı alerjik durumlarda ortaya çıkan belirtiler alınan alerjen maddenin miktarına bağlı olduğunda şikayetler fazla alerjen maddeye maruz kalındığında yakınmalar daha ciddi olarak ortaya çıkarken; bazen alerjen maddelerin çok küçük miktarları dahi ciddi belirtilere neden olabilir.
Tanı, kişilerin hangi besinleri aldıklarında şikayetlerinin ortaya çıkmasına bağlı olarak konulabilmektedir. Diğer taraftan şüpheli besinlerin kesilmesi ile şikayetlerin ortadan kalkması da tanıda yardımcı olabilir.

Kaynak: Haber Merkezi