Akciğer kanserinin, dünyada ve Türkiye'de en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirten Dr. Yaldız, hastalığın erken teşhisinin önemine dikkat çekti.

Türkiye'de Akciğer Kanseri Verileri
Uzm. Dr. Elif Yaldız, Türkiye’deki akciğer kanseri oranlarına ilişkin veriler paylaşarak, “Türkiye’nin Akciğer Kanseri Haritası Projesi’nden alınan verilere göre, akciğer kanseri erkeklerde 100 binde 75, kadınlarda ise 100 binde 10 oranında görülmektedir. Yıllık yeni hasta sayısı yaklaşık 30 bin civarındadır” dedi.

Akciğer Kanserinin Nedenleri ve Risk Faktörleri
Dr. Yaldız, akciğer kanserinin en önemli nedeninin sigara kullanımı olduğunu belirterek, “Sigara içmenin kanser riskini 30 kat artırdığı bilinmektedir. Sigara dumanında bulunan 4000’den fazla kimyasal madde ve 70’den fazla kanserojen madde, akciğer kanseri gelişimine neden olabilir. Ayrıca pasif içicilik de risk oluşturuyor. Sigara içmeyen ancak sigara dumanına maruz kalan bireylerin akciğer kanserine yakalanma riski %20-30 oranında artmaktadır” ifadelerinde bulundu.

Akciğer Kanserinin Belirtileri
Akciğer kanserinin erken dönemlerinde belirgin belirtiler olmayabilir. Ancak ilerleyen evrelerde sık görülen belirtiler arasında devamlı öksürük, balgamda kan görülmesi, nefes darlığı, ses kısıklığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler yer alır. Dr. Yaldız, hastaların çoğunun, sigara içen kişiler oldukları için öksürüklerini basit bir sebeple açıklayabileceğini, bu nedenle hastalığın geç teşhis edilebileceğini belirtti.

Erken Teşhis ve Tanı Yöntemleri
Akciğer kanseri tanısında en önemli adımın, akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi (BT) olduğunu söyleyen Dr. Yaldız, “Tanı için biyopsi almak çok önemlidir. Biyopsi çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Akciğer kanseri tanısı konan hastaların tedavi süreci, kanserin evresine göre şekillenir” dedi.

Tedavi Yöntemleri ve Cerrahi Müdahale
Akciğer kanserinde tedavi, hastalığın evresine bağlı olarak değişir. Küçük hücreli akciğer kanserinin (KHAK) erken evrede cerrahi tedavi şansı olsa da, genellikle hastalık daha ileri evrelerde tanı alır. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde (KHDAK) ise cerrahi tedavi, erken evrelerde önerilen bir seçenek. Dr. Yaldız, cerrahinin her zaman kesin tedavi anlamına gelmediğini, bazen kanserin ameliyat sonrası tekrar edebileceğini belirtti.

Korunma Yolları
Dr. Yaldız, akciğer kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizerek, “Sigara içmeye başlamadan önce önlem alınması, özellikle gençleri hedef alan koruyucu programların uygulanması çok önemlidir. Ayrıca, sigara içen akciğer kanseri hastalarının da tedavi sürecinde sigarayı bırakmaları teşvik edilmelidir” dedi.

Sonuç
Akciğer kanseri erken dönemde tespit edilirse tedavi şansı artan bir hastalıktır. Sigara içmek ve pasif içicilik başta olmak üzere, risk faktörlerine dikkat edilmesi, hastalığın önlenmesinde en önemli adımdır. Akciğer kanserine dair farkındalığın artırılması ve sigara kullanımının engellenmesi, bu hastalıkla mücadelede büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: igf