Yaklaşık iki yıl süren çalışmalar sonucunda geliştirilen yazılım, belirli zaman aralıklarında yeryüzündeki bina değişikliklerini, barajlardaki su artış ve azalışlarını, buzul ve kar kütlelerinin erimesini, yapılan ve zemindeki deformasyonları tespit edebiliyor.

Uydu verileri kullanılarak yapılan kıyaslamalarla Türkiye'nin herhangi bir bölgesindeki bu tür değişimler belirlenebiliyor.

Prof. Dr. Kutoğlu, yazılımın sağladığı olanakları şu şekilde açıkladı: "Yazılımımız sayesinde bir bölgedeki insan yapımı ve doğal değişiklikleri tespit edebiliyoruz. Örneğin, bir bölge yerleşime açılmış, yeni binalar yapılmış, ormanlık alanlarda yeni alanlar açılmış veya arazide bir hafriyat, dolgu, kazı yapılmış olabilir. Ayrıca, su kütlesindeki değişimleri, baraj göllerindeki su seviyesindeki artış ya da çekilmeleri gözlemlemek de mümkün."

Yazılım, doğal afetler sonrası meydana gelen değişimleri de gözlemleme imkanı sunuyor.

Kutoğlu, örneğin bir deprem sonrası meydana gelen hasarların da yazılım sayesinde seçilen tarih aralıklarında tespit edilebileceğini ifade etti.

Ayrıca, yazılımın görsel haritalama özelliğiyle yapılan değişiklikler, kırmızı ve mavi renklerle kullanıcıya sunuluyor. Kırmızı renk, kütle artışını, mavi renk ise kütle azalmasını gösteriyor.

Kutoğlu, yazılımın iklim değişikliği ve doğal afetlerin etkilerini de takip edebilme özelliğine sahip olduğunu belirtti.

Özellikle dağlardaki kar kütlelerindeki değişimler yazılım ile izlenebiliyor. Kar kütlesinin erimesi kırmızı, artışı ise mavi renk ile gösteriliyor.

Kıyılardaki dolgu ve erozyonlar ile yer altı madenciliği faaliyetlerinin de yazılım ile izlenebileceğine dikkat çeken Kutoğlu, bu yazılımın belediyeler, çevre müdürlükleri ve iklim değişikliği ile ilgili çalışan kurumlar tarafından kullanılabileceğini belirtti.

Kutoğlu, yazılımın doğal afetlere yönelik uyarı sistemlerinde de faydalı olabileceğini söyledi: "Kıyılardaki dolguları ve erozyonları, yer altı madenciliği faaliyetlerinden kaynaklanan çökmeleri tespit edebiliyoruz. Bu sistematik değişimlerin takip edilmesi, gelecekteki olası afetlerin öncesinde uyarılar yapılabilmesini sağlayabilir."

Potansiyel Kullanım Alanları

Bu yazılım, belediyeler, çevre müdürlükleri ve doğal afetlerle mücadele eden kurumlar için önemli bir araç olabilir.

Ayrıca, yerel yönetimler ve afet yönetimi ekipleri, yazılım sayesinde çevresel değişimleri anında tespit edebilir ve olası afet risklerini daha etkili bir şekilde yönetebilirler.

Kutoğlu, yazılımın doğruluk oranının %100 olmadığını ancak olasılıklar dahilinde güvenilir sonuçlar sağladığını vurguladı.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nin bu çalışması, bilimsel araştırmaların toplumsal faydaya dönüştürülmesinin güzel bir örneği olarak dikkat çekiyor.

Yazılım, sadece çevre yönetimi alanında değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve afet öncesi erken uyarı sistemleri açısından da büyük bir potansiyel taşıyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı