İlk sinematograf, Fransız mucit Louis Le Prince tarafından geliştirilmiştir. 1888'de Le Prince, dünyada ilk kaydedilen hareketli görüntülerden bazılarını çekmiştir. Bu görüntüler, "Roundhay Garden Scene" (1888) adlı kısa filmde yer alan hareketli görüntülerdir ve bu video, günümüzde bilinen en eski hareketli görüntü kaydıdır. Le Prince, 1888'de bu tür görüntüleri başarıyla kaydeden ilk kişi olarak tarihe geçmiştir.
Ancak "Sinematograf" terimi, Brüder Lumière (Auguste ve Louis Lumière) tarafından icat edilen ve sinemanın yaygınlaşmasında önemli bir rol oynayan cihazla daha çok ilişkilendirilir. Lumière kardeşler, 1895'te "Cinématographe" adlı sinema makinesini geliştirmiştir. Bu cihaz, hem film çekimi hem de projeksiyon yapabilen bir cihaz olarak tasarlanmıştı. Lumière kardeşlerin sinematografı, 28 Aralık 1895’te Paris’teki Grand Café’de ilk halka açık gösterisini yapmış ve bu tarih, sinemanın doğuşu olarak kabul edilmiştir.
28 Aralık 1895'te Paris'teki Grand Café'de, Auguste ve Louis Lumière kardeşler tarafından yapılan bu gösteri, sinemanın doğuşu olarak kabul edilir ve sinematik gösterinin tarihi açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır.
İşte o ilk gösterimde yaşananlar:
Gösterinin Yapıldığı Gün ve Yer
Tarih: 28 Aralık 1895
Yer: Paris, Grand Café, Boulevard des Capucines
Yayınlanan Filmler: Lumière kardeşlerin sinematografıyla çekilmiş 10 kısa film
Katılımcılar: Gösterime yalnızca seçkin davetliler ve medya mensupları katılmıştı. Bu özel gösterime yalnızca 35 kişi davet edilmişti, ancak daha sonra bu ilk gösterimle ilgili geniş çapta medya haberleri yayıldı.
Sinematograf Cihazı: Lumière kardeşler, Cinématographe adlı yeni icatlarıyla, hem film çekebilen hem de projeksiyon yapabilen bir cihaz kullanıyorlardı.
Bu cihaz, sinematik gösterimin ilk örneği oluyordu. Cinématographe, o dönemdeki diğer film makinelerinden daha küçük ve daha taşınabilirdi, bu da gösterimin yapılabilirliğini artırıyordu.
Kısa Filmler: Gösterim sırasında Lumière kardeşler, sinematografla çekilmiş 10 kısa filmi sundular. Bu kısa filmler şunları içeriyordu:
La Sortie de l'Usine Lumière à Lyon (Lumière Fabrikasından Çıkış): Fabrika işçilerinin çıkışı gösteren kısa bir sahne.
L'Arrivée d'un Train en Gare de La Ciotat (La Ciotat İstasyonuna Gelen Tren): Bir trenin istasyona gelişini gösteren ikonik sahne.
Le Déjeuner de Bébé (Bebek Yemek Yiyor): Bir bebeğin yemek yemesi.
La Voltige (Atlı Akrobatlar): Atlı akrobatların hareketlerini gösteren kısa bir film.
Le Jardinier (Bahçıvan): Bahçıvanın çalıştığı bir sahne.
İlk Tepkiler: Gösteri sırasında, seyircilerin tepkisi oldukça ilginçti. Özellikle La Ciotat İstasyonuna Gelen Tren filmi, izleyenlerde büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. O dönemde insanlar, gerçek gibi görünen hareketli görüntüler karşısında oldukça heyecanlanmışlardı ve bazı seyirciler trenin üzerlerine doğru geldiğini düşündükleri için korkmuşlardı. Sinema henüz çok yeni bir şeydi ve bu tür hareketli görüntüler insanlar için son derece şaşırtıcıydı.
Hikaye Anlatımı ve Yenilik: Lumière kardeşlerin filmleri, o dönemin en temel teknikleriyle çekilmişti. Kameralar sabitti ve filmler genellikle çok kısa süreliydi (yaklaşık 50 saniye). Bu ilk gösterimde, filmler bir tür "görsel anekdotlar" olarak sunulmuştu.
Filmler, sinemadaki uzun metrajlı dramatik anlatımların henüz çok uzağındaydı. Ancak bu kısa filmler, görsel hikaye anlatıcılığının temellerini atmıştı.
İzleyicilerin Tepkileri: O dönemdeki seyirciler, sinemaya oldukça yabancıydılar ve filmlerin hareketli görüntülerini izlemek büyük bir yenilikti. Çoğu kişi gösterimi "büyüleyici" bulmuştu, ancak sinema henüz günlük yaşamın bir parçası haline gelmemişti. Seyirciler, genellikle şaşkınlık ve merak duygusuyla karşılık vermişlerdi.
Lumière kardeşlerin 1895'teki bu ilk gösterisi, sinema tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir. Bu, sinemanın ilk halka açık gösterisi değildi, ancak teknik açıdan en gelişmiş ve izleyicilere gerçek anlamda ilk kez görsel bir hikaye anlatan gösterimiydi.
Bu gösterim, sinemanın ticari bir alan olarak doğuşunu simgeliyordu ve kısa süre içinde daha geniş izleyici kitlelerine ulaşmaya başladı.
Lumière kardeşlerin ardından, sinemanın teknolojik ve sanatsal yönleri hızla gelişti ve sinema dünyası sadece birkaç yıl içinde büyük bir evrim geçirdi.
İlk sinematik gösterim, sinema tarihinin en önemli anlarından biri olarak kabul edilir. Lumière kardeşlerin geliştirdiği Cinématographe ile sinemanın kapıları aralanmış ve bu yenilik, eğlence, kültür ve sanat dünyasında devrim yaratmıştır.
Sinema, o günkü seyircilerin şaşkın bakışlarıyla başlasa da kısa bir süre içinde dünya çapında bir sanat formu haline gelmiştir.