Mart ayında ekilen şeker pancarlarının kasımda sökülmesinin ardından, köylüler imece usulüyle pekmez üretimine başladı.
Köyde "havası pekmez kokan köy" olarak bilinen Soğucak'ta, pekmez hazırlığı evlerin bahçelerinde gerçekleştiriliyor.
Kadınlar, öncelikle pancarları kabuklarından soyup yıkıyor ve ardından makinelerle parçalıyorlar. Bu işleme "bumba" adı verilen büyük kazanlarda odun ateşinde 10 saat süren kaynatma işlemi ekleniyor. Ardından, şıranın süzülmesi ve bir kez daha odun ateşinde kaynatılması için tavalara aktarılıyor. Bu aşama yaklaşık 5 saat sürüyor.
Kadınlar, kaynayan şırayı karıştırırken tavaların başında da sürekli olarak kaynayan tavalardaki köpüğü almaya özen gösteriyor.
Pekmez kaynarken, bazı köylü kadınları Pomakça türküleri seslendirerek çevreye neşe katıyor. Pekmezin kıvama gelmesinin ardından, soğumaya bırakılıp şişeleniyor ve şişe başına 150 liradan satılıyor.
Köydeki yaklaşık 20 hane, geleneksel yöntemlerle ürettiği pekmezi satarak geçimini sağlıyor.
Pekmezin yapımında en büyük emek ise geleneksel yöntemlerle üretimi sürdüren kadınlardan geliyor.
"Biz Pekmezi Annemizden, Anneannemizden Öğrendik"
Köy sakinlerinden Gülşah Beler, pekmez üretiminin oldukça zahmetli bir süreç olduğunu belirterek, "Pekmezi annemizden, anneannemizden öğrendik. Biz odun ateşinde kaynatarak yapıyoruz, bu da lezzetini arttırıyor. Kaynadıktan sonra pekmez kor ateşte bekletiliyor, bu zahmetli ama lezzetli bir süreç," dedi.
Diğer köylü Rahmi Beler de pancar pekmezinin yapımında tuz alma işleminin büyük önem taşıdığını, çünkü tuzu alınmayan pancarın pekmezinin ekşimsi bir tat alacağını ifade etti.
Beler, "Pancar şırasının sabaha kadar ateş başında kaynaması lazım. Pekmez üretmek kolay değil, özellikle gençler bu zor işten kaçıyor," diye konuştu.
Pancar pekmezinin üretimi köydeki ailelerin bütçelerine katkı sağlıyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan pekmezin kalitesi ve emeği, Soğucak köyünde pekmez severler için özel bir lezzet yolculuğu başlatıyor.