Özölmez, günlük hayatta sıkça tüketilen paketli gıdalarda bulunan katkı maddelerinin, gıdanın lezzetini ve görünümünü korurken sağlık tehditleri oluşturabileceğini vurguladı.
Renklendirici, koruyucu, antioksidan, tatlandırıcı ve jelleştirici gibi birçok gıda katkı maddesinin gofret, kek, et ve süt ürünleri gibi çeşitli ürünlerde sıkça kullanıldığını belirtti.
Bu maddelerin gıdaların raf ömrünü uzatmasına rağmen, bilinçsiz tüketimde alerjik reaksiyonlar, metabolik problemler, sindirim sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflaması gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti.
Risk Grupları İçin Dikkat
Özölmez, katkı maddelerinin etkilerinin özellikle hamileler, emziren anneler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler gibi risk gruplarında daha fazla görülebileceğine dikkat çekti.
Bu grupların beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek, hazır gıdalardan kaçınmalarının ve dengeli bir beslenme programı izlemelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Sağlıklı beslenme seçimlerinin önemini belirten Özölmez, katkı maddelerinin denetimlerle sınırlandırılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. "Tek tip beslenme yerine sağlıklı ve dengeli bir beslenme modeli tercih edilirse sağlığımızı koruyabilir ve gıda katkı maddelerinin olumsuz etkilerinden kaçınabiliriz," şeklinde konuştu.
Özölmez, katkı maddelerinin beslenme düzeninden tamamen çıkarılmasının zor olduğunu kaydederek, bilinçli tüketim ve üreticilerin koyduğu miktarların denetlenmesinin sağlıklı bir yaşam için kritik olduğunu vurguladı.