Çerkezköy’ün en eski berberlerdin biri olan Kardeşler Kuaför işletmesinin sahibi yaklaşık 40 yıllık kuaför olan Levent Yavaş, babasının berber dükkanında öğrendiği mesleğine 11 yaşından beri devam ediyor. Dedesi de berber olan Yavaş’ın kardeşleri de kendisine yardım ediyor.
40 seneyi geciktir berberlik yaptığını ifade eden Levent Yavaş, “40 seneyi geciktir berberlik yapıyorum. Çerkezköy’de de 30 seneyi geciktir berberlik yapıyorum. Daha önce İstanbul’da yapmıştım. Daha önce Öztrak Caddesi’ndeydim daha sonra şu anda bulunduğum dükkana geçtim. 20 yıldır da aynı yerde çalışıyorum. Mesleği babamdan öğrendim. Dedem, babam, bütün kardeşlerim aynı iş yapıyoruz. Zaten isim de Kardeşler Kuaför. Bizim sülaleyi bırak enişteler, damatlar da berber. Bu şekilde berberliği devam ettiriyoruz. Daha birkaç sene berberliğe devam edeceğiz diye düşünüyoruz. Dedemle birlikte aile olarak aşağı yukarı 100 yılı geciktir berberlik yapıyoruz. Babam yaşasaydı 80 yaşında, onun babası da yine aynı şekilde yani 100 yılı geçmiş. Babamın amcaları da berberdi. Mesela benim babamın amcası vardı Vize Pazarlı köyünde 100 yaşındaydı hala berberlik yapıyordu. Bizde bu şekilde bir meslek aşkı da var. Bir daha dünyaya gelsem tekrar berber olurum.” dedi.
“İLK ELİME MAKASI ALDIĞIMDA YAŞIM 11’Dİ”
11 yaşında mesleğe ilk başladığı zamanlardaki bir anısını anlatan Yavaş, “Babam berber olduğu için ben ilk elime makası aldığımda yaşım 11’di. O zamanlar İstanbul’dayız. 11-12 yaşlarındayım ilkokulu bitirmiştim. O zamanlar meslek öğretmek de çok farklıydı. Baba da olsa çocuğuna ciddi bir disiplinli şekilde mesleği öğretiyor. O zamanlar İstanbul’da Zazahan’a malzeme almaya gitmişti. Biz o gün ciddi tıraşlar yapmıştık, para kazanmıştık. Ensesi geniş bir abimiz vardı tıraş olmaya geldi. Bende işi daha yeni öğreniyorum abimizin ensesinin bir tarafını yukarı kaldırmışız. Ben yukarı lavaboya kaçmıştım. Birde evin altındaydı bizim işyeri tabi çocuk yaştayız. Millet bizimle dalga geçiyordu boyumuz da ufak. İşimizi yapıyoruz ama bazen boyumuz yetmiyor. O abimizde yapılıydı biraz, ensesini yamuk almışız. O gün bir sopa yedik, o gün bu gündür hala camilere gittiğimde ilk önce adamların ensesine bakıyorum. Öyle bir etki etmiş. Şimdi maalesef öyle bir esnaflık yok. Biz işi temelden bu şekilde öğrendik. Benim ustam babam olmasına rağmen beni farklı farklı atölyelere iş ahlakını öğrenelim diye soktu. İyi de yaptı, bu güne kadar ekmeğimizi bu meslekten yedik.” şeklinde konuştu.
“ESKİ OLDUĞUMUZ İÇİN AYAKTA DURUYORUZ”
Berberlik mesleğinin geçmişten günümüze nasıl değiştiğini anlatan Yavaş, “Babamın anlattığına göre eskiden para geçmezmiş. Bize kasabalarda buğdayla tıraş olurlardı diyor ama bir bereketi varmış. Ondan sonra paraya dönüştü tabi. Eskiden çok çalışıyordu, güzel işler yapıyordu. Sabah daha dükkanı açtığı zaman akşam saatine kadar hiç durmadan çalışılıyordu. Bu zamana geldiğimizde ise ben eski olmama rağmen, Türkiye’de 81 vilayet varsa hepsini gezmişimdir. Tabi ilgimi çeken ilk yer önce berber dükkanları. Gittiğim yerlerde eski nasıl, yeni nasıl diye sorduğum zaman farklı farklı cevaplar çıkıyor. Şimdi burası sanayi bölgesi, burada çok aşırı berber var. Eline makası alan berber olmuş, belgeli veya belgesiz dükkan açmış. Burada 10 sene önceki işlerin kesinlikle yarısı dahi yok. Biz eski olduğumuz için ayakta duruyoruz. Bu gidişle berberlerin kaçta kaçı ayakta durur bilmiyorum. Çünkü kiralar çok pahalı, hayat pahalı, şimdi tıraşlar da biraz pahalı insanlar bir çare arıyor. Belgesiz berberler dengesiz iş yapıyor. Belgeliler sabit fiyattan gidiyor ama bir dengesizlik var.” dedi.
“ŞU ANDA YAVAŞ YAVAŞ MESLEK ÖLÜYOR”
Meslekteki sorunlardan da bahseden Yavaş, “Sadece bizim meslekte değil genel olarak ciddi bir sıkıntı var. Sanatı da öldürdüler, çırak da yetişmiyor. Çünkü insanlar hizmet işinden kaçıyorlar artık. Belki 10 sene sonra kimse berber de bulamayacak. Belki o zaman berberlerin kıymeti artar. Neden çırak yetişmiyor çünkü iş potansiyeli az, saatleri çok. Şartlar tatmin etmiyor. Adam diyor ki ben hizmet sektöründe çalışmaktansa giderim fabrikaya çalışırım. Sigortam ödenir, yemeğim ödenir, 25 bin TL maaşım ödenir rahatıma bakarım diyor. Birde üstüne 8 saat çalışma süresi var. Adam haklı ama o şekilde olmasa, berberlerdeki iş potansiyeli biraz hızlı olmuş olsa mesleki olanlar da bu işi yapacak, yapanlar da işine devam edecek. Bu gün yüzde 50 ile çalışıyor, 25 bini adam cebine koyması için 50 bin ciro yapması lazım. Bu mümkün değil. Mantıklı olan fabrikada çalışmak. Küresel olarak baktığımızda ciddi bir sıkıntı var. Şu anda yavaş yavaş meslek ölüyor. Çünkü öyle bir sisteme gelmişiz ki küçük yaşamayacak. Ya büyüyeceksin ya da öleceksin diyor sistem. İnşallah devletimiz de bu konuya el atar da esnaflık ölmez. Çünkü esnaf hayattır. Küçük esnaf ayakta kalırsa, ülke de ayakta kalır. Bu günkü şartlarda işlerimiz iyi değil. Ben Çerkezköy’de ve köylerde çok çırak yetiştirdim, mesleği öğrettim. Birçok yerlerde yetiştirdiğimiz elemanlarımız var. Bazıları mesleği yapıyor, bazıları yapmıyor. Bazıları dükkan açtı, bazıları fabrikaya girdi. Benden sonra mesleği devam ettirecek bir oğlun var mı diye soracak olursanız da kesinlikle ben bu şekilde çalışıp, hizmet sektörü yapıp ben bu işi yapmam diyen, şu anda da Yamanlar Oto Ekspertizi’nin sahibi olan oğlum var. Berberliği bıraktı kendisi. Yoksa çok güzel sanatı var.” diye konuştu.