İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde görev yapan bu kadınlar, yalnızca trafikle değil, toplumsal ön yargılarla da mücadele ediyor. Hem hız hem de hassasiyet gerektiren mesleklerinde, erkek egemen bir alanda fark yaratıyorlar.
37 yaşındaki Ümmühan Kocabay, 2007 yılından beri 112 Acil Sağlık Hizmetleri'nde acil tıp teknisyenliği yapıyor.
Ancak son beş yıldır ambulans şoförlüğü de yaparak, hem sağlıkçı hem de sürücü olarak görevini sürdürüyor.
İstanbul trafiğinde bu mesleği yapmak zorlu olsa da Kocabay, özgüven ve cesaretle bu işi sürdürmekten gurur duyuyor. Kocabay, “Bir kadın olarak her alanda olduğumuzu insanlara gösterebilmek gurur verici” diyerek, kadınların güçlü ve yetenekli olduğunu vurguluyor.
Trafikte karşılaştığı tepkiler de genellikle olumlu. Kocabay, "Özellikle yaşlı teyzeler ve amcalar şaşırıyor ama çoğu zaman olumlu tepkiler alıyoruz. Yandan geçen sürücülerden bazıları tebrik ediyor, alkışlıyor, takdir ediyor" diyor.
Mesleğe başlarken ailesinin endişelendiğini anlatan Kocabay, en büyük desteği annesinden aldığını belirtiyor. “Korkuyorlardı ama annem en büyük destekçim oldu,” diyen Kocabay, kadınların her alanda var olması gerektiğini savunuyor ve diğer kadın sürücülere de bu mesleği öneriyor. "Biz kadınların her alanda var olduğuna ve her işin üstesinden gelebileceğimize inanıyorum," diyor.
Didem Mesruoğlu ise 2019 yılından bu yana İstanbul’da ambulans şoförü olarak görev yapıyor. Paramedik olma hayaliyle başladığı mesleğinde, sürücülük yapmanın da ona keyif verdiğini belirten Mesruoğlu, ambulans şoförlüğünün insanlara yardımcı olmanın ve halkın takdirini almanın çok gurur verici bir duygu olduğunu ifade ediyor. İnsanların kendisini bir kadın olarak ambulans sürücüsü görmekte şaşırdığını ancak çoğunlukla olumlu tepkiler aldığını söylüyor. "Trafikte inanamayıp iki kere bakanlar oluyor. Yanımdan geçerken yanındakilere gösterenler oluyor 'Bayan ambulans şoförü var.' diye," diyor Mesruoğlu.
İstanbul'un trafiği, ambulans şoförleri için büyük bir engel teşkil ediyor. Kontrolsüz parklar nedeniyle sokaklara giremediklerini belirten Mesruoğlu, fermuar sistemi gibi pratik çözümlerin İstanbul’da yaygın kullanılamadığını dile getiriyor. Bu durum, ambulans ekiplerinin vakalara ulaşma süresini artırıyor.
Ancak, her türlü zorluğa rağmen Mesruoğlu, hayat kurtarmanın tarif edilemez bir mutluluk verdiğini belirtiyor.
Didem Mesruoğlu, kendini güçlü hisseden tüm kadınlara ambulans şoförlüğü yapmayı öneriyor.
Ailesinin desteğini hissettiğini ve ailesinin "Sen yapabilirsin, sen güçlüsün" diyerek onu cesaretlendirdiğini belirten Mesruoğlu, kadınların her işin üstesinden gelebileceğine olan inancını bir kez daha vurguluyor.
Kadın ambulans şoförleri, İstanbul’un zorlu trafik koşullarında gösterdikleri cesaret, hız ve hassasiyetle, sağlık sektöründe fark yaratıyor.
Hem toplumsal ön yargılara karşı koyarak, hem de hayat kurtaran bir mesleği gururla icra ederek, kadınların her alanda güçlü ve yetenekli olduğunu bir kez daha gösteriyorlar.