Kimi yazılar ilk sözüyle uyandırır

Kimi yazılar son sözüyle kimisi ise hem ilk hem de son sözüyle uyandırır.

"Çerkezköy İçin" başlıklı yazılarımı yazmaya başladığım ilk andan bugüne kadar her defasında aynı dertlerden bahsetmeye çalıştım.

Gençlik - Eğitim – Aile
...

Bir öğretmen olarak gördüğüm sayısız örnekler bana şunu gösterdi;

İyi bir eğitim var olduğu takdirde iyi bir aile ve de iyi bir gençlik yetişmektedir.

Yanlış anlaşılmasın!

Eğitim derken Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi vs. derslerden bahsetmiyorum.

Eğitim derken;

Toplumsal ahlak,

Toplumsal yardımlaşma ve dayanışma,

Hak ve hukuka uygun hareket edebilmek,

Eşitlik kavramından ziyade adaletli olmak,

Hal, hareket, tutum, davranış, sevgi, saygı...

Gibi gibi...

İşte tüm bunlar var olduğu takdirde iyi bir aile ve iyi bir gençlik meydana gelmiş olur.

Aksi takdirde...

Durum ortada.

...

Velhasıl ilk günden beri bazı şeyleri kendimce sizlerle paylaşmak istedim.

Hiçbir yazımı sırf "yazmak için yazmak" amacıyla yazmadım.

Hangi konuyla dertlendiysem onunla hareket etmeye çalıştım.

Onunla kapınızı çalmaya çalıştım.

Ve hemen hemen her yazım tabii ki "gençlik ve eğitim" odaklı oldu.

Belki bu konular üzerine odaklanmamdaki bir diğer aslan payı ise "öğretmen" olmam olabilir.

...

Bu yazımı ise biraz daha farklı duygularla yazmaktayım.

Bugünden itibaren milletvekili aday adaylığı sebebiyle siyasi arenada yer alacağım için yazılarıma uzunca bir süre ara vereceğimi bilmenizi isterim.

Bu süre zarfında olumlu olumsuz dönüşler yaparak yeri geldiğinde tenkit, yeri geldiğinde tebrik eden siz değerli okuyucularıma sonsuz teşekkürü borç bilirim.

İlk günden beri bir aile ortamı oluşturarak bana kapılarını açan Bakış Medya Grubu’na sonsuz teşekkür ederim.

...

Yazımı bitirirken heybemdeki dertlerden bazılarını sizinle paylaşmak isterim.

Bilesiniz ki gençlik, bizler için kurtuluş demektir. Ve sizlerden tek isteğim oğlunuz, kızınız için geleceği planlamak yerine evlatlarınızı bir plana dahil edin.

Gençlik için geleceği inşa etmeye çalışmaktansa gelecek için gençliği inşa etmek ziyadesiyle isabetli olacaktır.

Unutulmamalıdır ki;

"Bir ülkenin gençleri, refahın güvencesidir."

Ve de Johan Vilhelm Snellman'in dediği gibi;

"Gençliğin ruhunu, işlenmeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız orada ısırgan ve dikenler yetişir."

Gençlerimize sırt dönmeden, onlarla beraber tek bir yumruk olunuz.

Genceli Nizami'nin de dediği gibi;

Gidenler birçok şey ekmiştir bize, biz de ekmeliyiz genç neslimize."

bizler,
"Bu gençlik çok bozuldu, nereye gidiyor bu gençlik" tarzı cümlelerle gençlerimize sırt döndüğümüzde bilesiniz ki gençlik adlı bu kıymetli toprakları, yabancıların verimli arazilerine dönüştürmüş oluruz.

Son sözü ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bırakmak istiyorum.
"Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizsiniz.

Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız."

Kusurumuz olduysa affola.

Gençlikle kalın.

Sağlıcakla kalın.