Tekirdağ, Rumeli’deki ilk Osmanlı yerleşimlerinden biri olarak tarihsel süreçte önemli bir bölge. Osmanlı döneminde, Tekirdağ kazası sınırları içinde kasaba özelliği gösteren üç yerleşimden biri, aynı zamanda kazanın iskelesi olan Rodosçuk, sadece Tekirdağ kazasının değil aynı zamanda Rumeli’nin de dünyaya açılan kapısı konumunda yer alıyor.
Tekirdağ’ın, 1326-1923 yılları arasında imparatorluğun üç başkenti Bursa-Edirne-İstanbul arasında bir antrepo ve transfer merkezi olması da önemli bir özelliğidir. Bundan dolayı Tekirdağ, başkente gıda temininde ve savaş yıllarında ordu cephaneliklerinin transferiyle finansmanında büyük rolü bulunmaktadır.17 Rodosçuk İskelesi’nin çok yakınında ve Rumeli sol kolu üzerinde yer alan Tekirdağ’daki Rüstem Paşa Külliyesi’nin bulunduğu arsa, kuzeyde Mimar Sinan Caddesi, batıda Kızılay Caddesi, doğuda ve güneyde komşu parsellerle sınırlandırılmış olup düzgün olmayan çokgen bir biçime sahip.
RÜSTEM PAŞA TARAFINDAN YAPTIRILMIŞ
Rüstempaşa Külliyesi, köklü tarihi yapısı ve heybetli görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Külliyenin camii, bedesten, medrese ve kitaplık bölümü günümüzde de varlığını sürdürüyor. Külliyenin vaktiyle kervansarayı ve imareti olduğu çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Rüstempaşa Külliyesi içinde en belirgin yeri tutan Rüstempaşa Camii, 1553 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı Rüstem Paşa tarafından denize hâkim bir tepe üzerinde Mimar Sinan'a yaptırılıyor.
Caminin 30 metre doğusunda bulunan medrese 1880'de harap olunca üzerine ahşap bir okul kuruluyor. Rüştiye ve İdadi olarak kullanılan bu yapı daha sonra Cumhuriyet İlkokulu olarak da hizmet veriyor.
AŞHANE OLARAK KULLANILMIŞ
Öte yandan cami ile medresenin arasında kare planlı ve kubbeli olarak yapılan kitaplık binasına ocak ve baca eklenmiş ve bu yapı sonrasında camii; aşhane olarak kullanılmaya başlanıyor.
Medresenin yanında yer alan hamam, orijinalinde kadınlar ve erkekler kısmı olmak üzere bir çifte hamam şeklinde üstü kubbeyle örtülü olarak yapılıyor.
Caminin batısında yeralan bedesten 6 kubbeli, dikdörtgen planlı bir yapıya sahip. Taş ve tuğla karışımından inşa edilmiş olan ve son yıllarda onarılan bu yapı külliyenin cami ile birlikte sağlam olarak görülebilen kısımlarında yer alıyor.
DÖNEMİN ÖZELLİKLERİNİ YANSITIYOR
Ayrıca Rüstempaşa Camii’nin doğusunda inşaatı 1988 yılında tamamlanan bir çarşı mevcut. Yeri Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan bu çarşı, İl Özel İdaresi ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce ortaklaşa yapılıyor. Çarşı, külliyenin dönem özelliklerini yansıtan mimariye sahip.
OSMANLI DÖNEMİNE AİT BİRÇOK ESER MEVCUT
Rüstempaşa külliyesinden başka Osmanlı Dönemi’ne ait diğer önemli eserler arasında Orta Cami, Eski Cami, Hasan Efendi Cami, İnecik-İmaret Camisi, Hamami Mehmet Paşa Türbesi, Kırklar Türbesi, Sadi Baba Türbesi, Yalı Hamamı, İnecik-Erenler Hamamı ve birçok tarihi çeşmeyi saymak mümkün.
Yukarıda sayılan tarihi yapıtların yanında Kurtuluş Anıtı, Namık Kemal Anıtı, Şehitler Çeşmesi Anıtı ve Hürriyet Abidesi, Tekirdağ'daki önemli tarihi eserler.
