Ortadoğu’daki son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından bölgede gerilim tırmandı. Peki bölgede yaşananların ardından altın piyasası nasıl etkilenecek?
Çerkezköy’de faaliyet gösteren İstanbul Kuyumculuk Yönetim Kurulu üyesi Burak Sezer, olası bir savaş döneminde altının nasıl etkileneceğinden bahsederken, ABD Merkez Bankası (FED) tarafından Eylül ayındaki toplantıda faiz indiriminin altın üzerindeki etkisine de değindi.
“SAVAŞ HALİNDE YÜZYILLARDIR HEP ALTIN ÖN PLANDA OLMUŞTUR”
Savaş zamanlarında yüzyıllardır hep altının ön planda olduğunu belirten Sezer, olası bir savaşta altın fiyatlarının yüzde yüz artacağına dikkat çekti.
Sezer şu ifadeleri kullandı:
“Savaş zamanlarında her zaman kağıttan ziyade yüzyıllardır hep altın ön planda olmuştur. Çünkü hiçbir şekilde yüzyıllardır değer kaybı yaşanmamış. Baktığınızda Osmanlı’dan buraya gelen bir şey. Altın her zaman kuvvetlidir, hiçbir zaman değer kaybetmez. Yıllardır da üstüne koyarak gider.
SAVAŞTA ALTININ GRAMI 3.500 TL’Yİ GÖRÜR
Savaşın altın piyasasında şöyle bir etkisi olur, Bitcoin bundan iki yıl önce çok popülerdi ama baya bir düştü. Bu süreç inanılmaz etkiliyor. Amerika’daki işler de aynı şekilde Bitcoin’i aşağıya çekiyor ama fiziki altın her zaman değer kazanıyor. Bence gidişat yukarı olur. Savaş olursa zaten ons ile beraber altın Türkiye’deki piyasası 3.500 TL’yi görür. Ön görümüz yüzde yüz bu. Kağıt dediğimiz para, borsa bunlar güvenilir liman değil. Altının fiziki olması en güzel etken. Tüketici korkmadan altın alabilir. Yatırımcı şunu çok iyi bilsin Dolar yükseldiği zaman altın da yükselir. Altın aldığınızda dolar da yükselse, ons yani altının dünyadaki değeri de yükselse ikisini aynı anda kazanmış olacaksın. Altına yatırımı kuyumcuyum diye değil, bilinçliyim diye söylüyorum.”
“ALTIN YÜZDE 100 YÜKSELME EĞİLİMİNDE BULUNUR”
ABD Merkez Bankası (FED) tarafından Eylül ayındaki toplantıda faiz indiriminin gündemde olması üzerine de konuşan Sezer, “ FED eğer faizi düşürürse altın yüzde 100 yükselme eğiliminde bulunur. Öyle bir şey olursa da yine en güvenilir liman altın diyebiliriz. Kuyumcu olduğum için söylemiyorum ama net bir şekilde altın alınabilir. Kuyumcu olmasam da altın alırım.” dedi.
“ÇERKEZKÖY HALKI BİLİNÇLİ TÜKETİCİ”
Çerkezköy halkının bilinçli tüketici olduğunu ifade eden Sezer, “Ben Çerkezköy’ü İstanbul’un bir mahallesi, bir semti gibi görüyorum. Hakikatten çok fazla insan var ve bu insanlar bilinçli tüketiciler. Hem yatırım yapıyorlar hem kendi aksesuarlarını takıyorlar. Aksesuar alırken de takılarda kelepçe olsun, zincir olsun aldığı ürünü hemen satma telaşında değil. Yatırım yapıyorsa, mantıklı yatırım yapıyor. Değerlendirmek istediği bir şey varsa da alıp, onu bir süre kullandıktan sonra yine değerli bir şekilde kazanıyor. Bizim işçiliğimiz İstanbul Kuyumculuk olarak biraz daha uygun olduğu için müşteriye de bunu anlatıyoruz. Müşteri şunu çok iyi bilsin eskiden çeyrek altın 400 liraydı alım satımda aradaki fark 10 lira olarak müşterinin gözüne batmıyordu. Şimdi çeyrek altın 4 bin lira aradaki farkın 100 liralara çıkması çok normal.” şeklinde konuştu.