Kapaklı Stadyumunda yapılan kutlama programına Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan Tank Binbaşı Ramazan Kayalı, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, siyasiler, STK temsilcileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, 3. Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan Tank Binbaşı Ramazan Kayalı, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, tören birlikleri, öğrenciler ve vatandaşların bayramını kutladı.
“CUMHURİYET, TÜRK MİLLETİNE BIRAKILMIŞ EN BÜYÜK MİRAS VE VAZGEÇİLMEZ BİR DEĞERDİR”
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlamasının ardından ilçe genelindeki okulların öğretmen ve öğrencileri tarafından geçit töreni düzenlendi.
Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, burada bir konuşma yaptı. Cumhuriyetin Türk milletine bırakılmış en büyük miras olduğunu belirten Gürdal, “Milletimiz ezelden ebede uzanan tarih yolculuğunda, çok önemli bir dönüm noktası olan ve önümüzde yepyeni ufuklar açan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100.yılı kutlu olsun. Milletimizi, aynı coşku ve duygu ile tek vücut olarak birleştiren, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, vatanın bölünmez bütünlüğü için mücadele ederken görevleri başında kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi bir kez daha sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Cumhuriyet Bayramının iki önemli anlamı vardır. Birincisi her taraftan düşman işgaline uğrayan Anadolu'nun işgalcilerden kurtulması, ikincisi de demokratik bir cumhuriyetin ilan edilmesidir. Cumhuriyet, yeni kurulan bir devletin, ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği, eşsiz bir savaşın sonucunda elde ettiği, büyük bir kazanım olmuştur. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de "Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.” dedi.
Kaymakam Gürdal, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bildiğiniz gibi, Büyük Atatürk'ün önderliğinde, tüm imkânsızlıklara rağmen, büyük bir inanç ve kararlılıkla yürütülen Kurtuluş Savaşımız, tarihte eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlanmıştır. Ve bu zafer, Cumhuriyet ile taçlandırılarak, tarihimizin en büyük dönüm noktalarından birisi gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet rejimi, çağdaş, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirme inancının temel dayanağı olmuştur. Cumhuriyet ve ardından gerçekleştirilenlerle, Türkiye, çağdaş medeniyet yolunda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Millet egemenliğine dayanan Cumhuriyet idaresi, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese birey olma hakkını vermiş ve sorumluluğunu yüklemiştir. İnsanı ön planda tutan ve bireyi var eden bu anlayışla, devletin ve toplumun geleceğinden kendini sorumlu tutma bilinci geliştirilmiş, insanlığın ortak değeri olan medeniyetin gelişimine, büyük katkılar sağlanmıştır. Kısaca, Cumhuriyet, Türk İnsanının ufkunu açmış, yaratıcı gücünü ortaya çıkarmış; onu modern dünyanın kavram ve değerleriyle tanıştırmıştır. Türk milleti, modern dünyanın bir üyesi olmanın haklı onurunu tatmış; devletimiz, gelişen ve kalkınan bir dünya devleti olmanın kıvancına erişmiştir. Cumhuriyetin ilanı ve ardından gerçekleştirilen hamlelerle eğitimden sağlığa, sanayileşmeden alt yapıya, siyasetten ekonomiye her alanda büyük gelişme kaydedilmiştir. 1923'te nüfusunun dörtte üçü kırsalda yaşayan ve tamamen ilkel şartlarda üretim yapan bir tarım toplumu olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, bugün 100. yılında dünyanın gelişmiş en büyük ekonomileri arasında yer almaktadır. Siyasal, sosyal ve ekonomik gerçekleştirilen değişimlerle Türkiye'nin bölgesinde ve dünyadaki önemi daha da pekiştirilmiştir. Türk milleti olarak bugün, devletimizin kuruluşunun 100. yılında bunun haklı gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Bunun içindir ki, Cumhuriyetimizin ilanının yıl dönümleri olan Cumhuriyet Bayramlarını her yıl tüm yurtta büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Değerli Vatandaşlarım, bugüne kadar geçen 100. Yıllık zaman diliminde, ülkemizin her alanda gösterdiği büyük gelişme ve ilerleme, şüphesiz ki hepimizin gurur duyacağı bir seviyeye ulaşmıştır. Buna karşın gelinen düzeyi hiçbir zaman yeterli görmemeli, devlet ve vatandaş birlikteliğiyle ülkemizin daha da gelişmesi için daha çok çaba göstermeli, yeni kuşaklara, vatandaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü bir ülke bırakma sorumluluğunu hep birlikte taşımalıyız. Her şeyin en iyisini hak eden milletimizin, hayat standardını daha da yükseltmek için özveriyle, yılmadan çalışmalıyız. Bizi büyük bir devlet ve yüce bir millet yapan yüksek değerlerimize sahip çıkmaya ve bu değerleri yüceltmeye devam etmeliyiz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünden taviz milli birlik ve sosyal dayanışma ruhu içinde birbirimize kenetlenerek, birlik, beraberlik ve dayanışmamızı sürdürmeliyiz. Değerli Kapaklı’lı vatandaşlarım, üzerinde bulunduğumuz coğrafya, tarihin her döneminde politik, stratejik ve ekonomik cazibe merkezi olmuştur. Bu nedenle zorlu bir coğrafya olarak bilinmektedir. Yaşadığımız bu zorlu coğrafyada var olabilmenin, büyümenin, güçlü ve mutlu olabilmenin temel koşulu birlik ve beraberlik bilincine sahip olmaktır. Binlerce yıldır bu topraklar üzerinde, kader birliği yaparak aynı bayrak altında, aynı vatan üzerinde yaşayan aziz milletimiz, gücünü ve bekasını sağlayan enerjisini, birlik, beraberlik ve kardeşliğinden almaktadır. Bizi tarih boyunca kardeş yapan yüce değerlerin, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada, her türlü badireyi aşmamızı sağlayacağına yürekten inanıyorum.
“CUMHURİYETİMİZİ HER TÜRLÜ TARTIŞMANIN ÜZERİNDE TUTMAMIZ GEREKMEKTEDİR”
Cumhuriyetimizin destansı bir mücadele sonucunda kazanıldığına vurgu yapan Gürdal, “Türkiye Cumhuriyetinin, dayatılan esaret, küçülme, dağılma senaryolarının Atatürk'ün önderliğinde yüksek bir irade ile reddedilerek, dünyada hiçbir milletin başaramayacağı büyük gayret, fedakârlık, azim ve inançla, destansı bir mücadele sonucunda kurulduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Ecdadımızın bu şanlı mücadelesi sadece geçmişimizin bir hatırası olarak değil, aynı zamanda aydınlık geleceğimize yürüyüşümüzde de bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmelidir, Bin yılları aşıp gelen devlet geleneğimizin ve dünyaca kabul gören medeniyetimizin temel yapı taşını; insanı merkeze alan, insana ve insani değerlere dayalı bir yönetim anlayışı oluşturmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerini ve bizi biz yapan bu değerleri hep birlikte şevkle, heyecanla, azimle daha da zenginleştirmemiz gerekmektedir. Bunun için de sorumlu bireyler olarak hepimize ve herkese önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Özellikle Cumhuriyetimizi ve temel değerlerini her türlü tartışmanın üzerinde tutmamız gerekmektedir.
“MODEL DEVLET KONUMUNA GELMİŞTİR”
Mustafa Kemal Atatürk'ün olağanüstü mücadeleler sonucu silah arkadaşları ve bütün Türk milleti ile birlikte kurduğu Genç Türkiye Cumhuriyeti, yine onun ilke ve inkılapları doğrultusunda azim ve kararlılıkla, çağdaş normlara uygun bir biçimde çalışmasını sürdürerek bugünlere gelmiş, bugün kuruluşunun 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti, artık bölgesinde ve Dünyada güçlü ekonomik yapısı, demokrasi ve insan hakları alanındaki gösterdiği gelişmeleri, hukukun üstünlüğü temel prensibinin toplum yaşamına yerleşmesi için gösterdiği olağan üstü çabaları ile örnek alınacak bir model devlet konumuna gelmiştir. Tüm bunlardan hareketle Büyük Önder Atatürk ve O'nun silah arkadaşlarının yaşamları pahasına kurdukları Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve İnkılapları doğrultusunda emin adımlarla yürümeye devam etmeli, bunu yaparken çağdaş dünyanın maddi ve manevi bütün kazanımlarından vatandaşlarını yararlandırmalı diyor ve geleceği daha aydınlık, yurttaşları daha mutlu, teknoloji ve bilimden daha iyi yararlanan ve vatandaşlara daha iyi hizmet veren, hedefindeki mutlu ve daha gelişmiş bir Türkiye dileğiyle; Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü en iyi dileklerimle bir kez daha kutlarken; Ülkemizin kalkınmasını ve modernleşmesini, köklü, büyük ve güçlü bir devlet olarak Dünya Milletler ailesinin saygın bir üyesi haline gelmesini sağlayan Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde; Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü kutlu olsun.
ÖĞRENCİLER ÖDÜLLERİNİ ALDI
Gürdal’ın konuşmalarının ardından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konulu yarışmalar sonucunda dereceye giren öğrencilere, Kapaklı Kaymakamı Mustafa Gürdal, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin ve 3. Zırhlı Tugay Temsilcisi Tank Kurmay Binbaşı Ramazan Kayalı tarafından plaket takdim edildi.
Program Kapaklı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanmış olan bayrağımızın ve ülkemizin bütünlüğüne temsilen “Bayrak Final Tablosu” gösterisi ile son buldu.