Raporda, nitröz oksidin küresel ısınmaya olan etkisi ve azaltılabilecek emisyon miktarlarına dair dikkat çekici bulgular paylaşıldı.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29) yapılan basın toplantısında, UNEP tarafından yayımlanan "Küresel Azot Oksit Değerlendirmesi" raporu gündeme geldi. Rapora göre, nitröz oksit (N₂O) gazı, sera gazları arasında önemli bir yer tutuyor ve gezegenin ısınmasının yaklaşık yüzde 10'undan sorumlu.
UNEP İklim ve Temiz Hava Koalisyonu (CCAC) Başkanı Martina Otto, raporun 10 yıl aradan sonra sadece nitröz oksit gazına odaklanan ilk uluslararası rapor olduğunu belirtti.
Otto, bu gazın insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine de raporda yer verildiğini ve raporun genişletilmiş halinin COP30’a kadar hazır olacağını vurguladı.
Raporda, nitröz oksidin sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 5’ine denk geldiği ve bu emisyonların, toplumsal dönüşüm ve gıda sistemlerinde alınacak önlemlerle en az yüzde 40 oranında azaltılabileceği ifade ediliyor.
David Cantor ise raporda yalnızca literatür taramasının yapılmadığını, aynı zamanda nitröz oksit salımını azaltmaya yönelik yeni modellerin sunulduğunu belirtti.
Cantor, nitröz oksidin, ozon tabakasını incelten maddeler arasında en büyük tehdit olduğunu söyledi ve şu önemli değerlendirmeyi paylaştı:
- "Nitröz oksit, ozon tabakasını incelten diğer tüm maddelerden daha fazla emisyon yapmaktadır. Mevcut tüm önlemler alındığında, 2020 seviyelerine oranla emisyonlar yüzde 40 oranında düşürülebilir. Eğer toplumsal dönüşümler gerçekleşirse, bu oran yüzde 60’a kadar çıkabilir ve böylece 200 milyar ton karbondioksit eşdeğerinde bir salım engellenmiş olur."
Nitröz oksidin emisyonlarının düşürülmesinin yalnızca küresel ısınmayı yavaşlatmakla kalmayıp, ozon tabakasının iyileşmesine de katkı sağlayacağı belirtiliyor.
Cantor, bunun sonucunda küresel cilt kanseri vakalarının yüzde 10 oranında azalabileceğini ifade etti.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) İklim Değişikliği Direktörü Kaveh Zahedi, küresel nitröz oksit emisyonlarının dörtte üçünden tarım faaliyetlerinin sorumlu olduğunu belirtti.
Zahedi, gıda güvenliği açısından nitröz oksit salımının azaltılmasının kritik olduğunu vurguladı ve emisyonların düşürülmesinin karbon yataklarının iyileşmesi ve ekosistem üzerinde olumlu etkiler yaratacağını söyledi.
ABD'nin İklim Özel Temsilci Yardımcısı Rick Duke ise, iklim kriziyle mücadelede yalnızca karbondioksit emisyonlarına odaklanmanın yeterli olmayacağına dikkat çekti.
Duke, nitröz oksit gibi diğer sera gazlarının etkilerinin de dikkate alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
- "Nitröz oksit emisyonları, yüzyılın ortasına kadar iki katına çıkacak ve yılda 5 gigatonun üzerine çıkması bekleniyor. ABD ve Çin, endüstriyel nitröz oksit emisyonlarının yüzde 80'inden sorumlu. Temmuz ayında, Beyaz Saray’daki zirvede ABD'nin endüstriyel çevre emisyonlarını yarısından fazlasını azaltacak eylemlerini duyurdu. Çin de bu konuda olumlu adımlar attığını bildirdi."
UNEP’in yayımladığı rapor, küresel ısınma ile mücadelede nitröz oksit emisyonlarının azaltılmasının büyük bir rol oynayabileceğini ortaya koyuyor. Toplumsal dönüşümler, tarımda yapılacak iyileştirmeler ve uluslararası işbirliği ile bu emisyonların azaltılması, 1.5 derece hedefi için önemli bir adım olabilir.
Özellikle ABD ve Çin gibi büyük emisyon kaynaklarının bu süreçteki katkıları kritik önemde.