Toplantıda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell ve COP29 Başkanı, Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev başta olmak üzere çok sayıda üst düzey yetkili yer aldı.
Toplantının açılışında konuşan Simon Stiell, iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımlar atılabilmesi için finansal desteğin kritik önemde olduğuna dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkeler için sağladığı iklim finansmanının artırılması gerektiğini vurgulayan Stiell, iklim eylemleri için finansmanın "ulaşılabilir, öngörülebilir ve ihtiyaçlarla orantılı" bir şekilde sağlanmasının önemine değindi. Ayrıca, iklim finansmanında gelişmekte olan ülkelere doğru genel akış eğiliminin arttığını belirterek, uyum projelerine yönelik kredilerin yanı sıra hibe desteğinin de daha fazla sağlandığını açıkladı.
Stiell, finansmanın kritik rolü konusunda şu ifadeleri kullandı:
"Elimizdeki büyük fırsatlar ve karşı karşıya olduğumuz korkunç riskler, birer gerçek. Açıkları kapatmak, sorunları çözmek ve iklim finansmanı ile iklim eyleminin faydalarını sağlamak için bir araya gelmek tam zamanı."
Muhtar Babayev ise, iklim finansmanının COP29 zirvesinin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayarak, iklim değişikliğinin dünya genelindeki etkilerinin giderek daha yıkıcı hale geldiğine dikkat çekti. Babayev, Pakistan’daki büyük sel felaketi ve Pasifik bölgesindeki ada topluluklarının yok olma tehlikesi gibi dramatik olaylardan örnek vererek, "Bunu yapmamanın, ciddi insani ve ekonomik maliyetleri olacaktır" dedi.
Babayev, Kopenhag ve Paris zirvelerinde belirlenen finansman hedeflerinin önemli bir kilometre taşı olduğunu ve 2022 yılında ilk kez 100 milyar dolarlık hedefe ulaşılabildiğini hatırlattı. Ayrıca, önümüzdeki yıllarda çok taraflı kalkınma bankaları tarafından sağlanan kolektif iklim finansmanının 2030’a kadar 170 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
OECD Verileri:
UNFCCC Daimi Finans Komitesi üyeleri Gabriela Blatter ve Richard Muyungi, iklim finansmanındaki son gelişmeleri içeren ikinci raporu katılımcılarla paylaştı. OECD verilerine göre, uyum finansmanına yapılan akış %30'dan %32'ye, azaltım finansmanına yapılan akış ise %16'dan %60'a yükseldi. Hibe oranlarının ise %26'dan %43'e çıktığı belirtildi. Ancak, gelişmekte olan ülkelerin yıllık finansal ihtiyacının hala 100 milyar doları aştığı vurgulandı.
Yeni Fon İhtiyacı
Zirveye katılan gelişmekte olan ülke temsilcileri, 1,5 derece hedefine ulaşabilmek için daha uygun şartlara sahip yeni bir fon kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Toplantının sonunda, gelişmiş ülkeler yaptıkları fon katkıları hakkında bilgi verirken, gelişmekte olan ülkeler, iklim eylemleri için ihtiyaçlara daha uygun, sürdürülebilir ve kapsayıcı finansman modellerine ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için daha etkili ve adil bir finansman sürecinin inşa edilmesi adına önemli bir fırsat sunuyor.