Çerkezköy’de yaşayan 54 yaşındaki Necla Yamçici çocuklarını okutup evlendirdikten sonra tekrar sanatla ilgilenmeye başladı.
Küçük yaşlardan beri sanata ilgili olan Yamçici, gündüz başka bir işte çalışıp akşamda geldiği evinde çöpe atılacak malzemeleri geri dönüştürerek birer ev dekorasyonuna çeviriyor.
Yaptığı ürünleri hem satan hem de hediye eden Yamçici, yaptığı işin ona terapi olarak geri döndüğünü belirtti.
“PSİKOLOĞA VERECEĞİM PARAYI VE ZAMANI BEN SANATA VERMEK İSTİYORUM”
Eşinden boşandıktan sonra iki çocuğunu okutup evlendiren Yamçici artık kendine zaman ayırmak istediğine karar verdiğini ifade etti. Bu sayede tekrar sanatla ilgilenmeye başlayan Yamçici, “Ortaokuldayken karakalem ile uğraşıyordum. Annem çok kızıyordu. Bizim zamanımızda çocukluğumuzdan beri el işi öğretiriliyordu çünkü çeyiz yapmak zorundaydık. Bende anneme kızdım ve bıraktım sanatla uğraşmayı. Aradan yıllar geçti, yaşımız geçtikten sonra tekrar başlamak istedim. Çocukları okuttum, birini evlendirdim ve bu saatten sonra kendime zaman ayırmak istiyorum dedim. Geç kaldığımı hissettim ama aslında hiçbir zaman geç değil. Yeniden başladım. Kendimi değişik dallarda geliştirmek istedim. Sanalı kullanarak, oradaki videoları izleyerek, kurslara giderek kendimi geliştirdim. Baktım ben başarabiliyorum, ‘neden olmasın, bende varım’ dedim. Bu yaptığım sanat benim için bir terapi gibi. Psikoloğa vereceğim parayı ve zamanı ben sanata vermek istiyorum. İşten yorgun argın geldikten sonra şu masaya oturduğum zaman hiçbir şeyim kalmıyor. Aslında bunu çocuklarımıza aşılamak gerekiyor.” dedi.
“ÇÖPE ATILMAYI BEKLEYEN EŞYALARI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYORUM”
Gündüz fabrikalardan aldığı toptan kumaşları sattığı dükkanında çalışarak geçiren akşam da eve gelip sanatıyla ilgilenen Yamçici, yaptığı işten büyük bir keyif aldığını söyledi. Kullanılmayan ve çöpe atılmayı bekleyen eşyaları bir ev dekorasyonu ürününe çeviren Yamçici, “Yaptığım sanatın yanında geri dönüşüm işiyle uğraşıyorum. Dükkanım Kızılpınar’da. Fabrikalardan parça kumaşlar alıyorum, onları dükkanımda satıyorum. Gerekirse TIR yüklüyoruz, yeri geliyor erkek oluyoruz, yeri geliyor kadın oluyoruz. Gündüz dükkana gidiyorum akşam eve koştura koştura geliyorum bu yaptığım işler için. Bu iş beni motive ediyor, bütün yorgunluğumu alıyor. Tablo boyuyorum, çöpe atılmayı bekleyen zeytin kavanozları, plastik şişeler, bitmiş içki şişeleri, tahta parçaları gibi aklınıza gelebilecek her şeyi dönüştürerek onları birer kullanılabilir eşya haline getiriyorum. Bunların fazla bir maliyeti de yok. Çöpe atılmayı bekleyen eşyaları güzel objelere çevirerek bunları ölümsüzleştiriyorum.” ifadelerini kullandı.