CHP’den Marmaraereğlisi Belediyle Başkanlığı için aday adaylığını başvurusunda bulunan Bedri Mert Öztürk, ilçe teşkilatı önünde kendisini destekleyenlere seslendi.
“12 AY BOYUNCA REFAH SEVİYESİ YÜKSEK BİR İLÇE EKONOMİSİ İÇİN BURADAYIM”
“Burada bulunan diğer belediye başkan aday adaylarımıza ve meclis üyesi aday adaylarımıza teşekkür etmek istiyorum. Kimsenin şüphesi olmasın ki, hep beraber başaracağız.” diyen Öztürk, “Cumhuriyet Halk Partisiyle ilk tanıştığımda daha lise çağlarının başındaydım. Her gün içimde büyüyen bu sevginin, gençliğimin en güzel yıllarını bu denli süsleyeceğini; bende bilemezdim. Gençlik kolları başkanlığı yaptım. Parti içi eğiticilik yaptım. Ayrılıklarda sevdaya dahildi, yine sevdama kavuştum ve Mustafa Kemal Atatürk’ün biz gençlere emanet ettiği bu ülkede şimdi ilçem adına bir yola çıkıyorum. 10 mahallesiyle bir bütün olmuş Marmaraereğlisi’nin sorunlarını bilen bir kardeşiniz olarak karşınızdayım. Saymakla bitmeyecek kadar çok, ama çözüm odaklı bir belediyecilik hasretini bitirmek için buradayım. Gençliğin gerek eğitim gerek sosyal anlamda eksiklerini bilen. Bunlarla ilgili fikri olan ve çözümü yine gençleri dinleyerek yapacak bir kardeşiniz olarak buradayım. Yerlerde sürünen Marmaraereğlisi Belediyesporu yeniden ayağa kaldırmak için buradayım. Esnafın sadece 3 ay yaz zamanı iş yaptığı, koca bir sene yaz sezonunu beklediği değil, 12 ay boyunca refah seviyesi yüksek bir ilçe ekonomisi için buradayım. İlçemizdeki üniversite öğrencileri yollarda otostop çekipte ilçeye gelmemesi için buradayım. Sosyal belediyeciliğin ne demek olduğunu, bu ilçeye ufak dokunuşlarla ne kadar büyük işler başarabileceğini göstermek için buradayım. Halk plajlarının kişilere peşkeş çekildiği değil, tamamıyla belediye tesis alanları ile vatandaşım emrinde olacak bir anlayış için buradayım. Doluluk seviyesi yüzde birlere kadar gerileyen Türkmenli göleti için buradayım. Saniyicisiyle barışık, çevre dostu istihdamın her zaman yanında bir anlayış için buradayım. Yerli üretimin yanında, çiftçileri destekleyecek projeler için buradayım. Tarlalarımızı talan eden kaçak yapıların önüne geçmek için buradayım. Nüfusumuzun yüzde ikisini oluşturup geçimini balıkçılık ile sağlayan hemşerilerim için buradayım. Ev hanımlarımız için, çalışan ve çocuklarını okutmaya çalışan annelerimiz için buradayım. Gençliğimin enerjisiyle, büyüğünü bilen, küçüğünü de seven biri olacak her kesimden, karşı mahalleden dahi oy olabileceğim için buradayım. Marmaraereğlisi bir beş sene daha kaybetmesin diye buradayım.” dedi.
VAHAP AKAY ÖRNEĞİ
Öztürk, şöyle devam etti: Ama her şeyden de önce bir konuda söz vermek istiyorum. Bu söyleyeceğimi esnaf arkadaşlarımız vatandaşlarımız çok çok iyi anlayacaktır. Gerek bu meydanlardan gerek kapı kapı gezerek hemşerilerimizden oy isteyeceğiz. Destek isteyeceğiz. Allah’ın izniyle aday kalır ve sizlerinde oylarıyla belediye başkanı olursam, benim atadığım hiçbir bürokrat, benim atadığım hiçbir başkan yardımcısı kendisini sizlerden üstün göremeyecek, vatandaşa zulüm edemeyecektir. Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Bu gençliğe güvenen yaşlısıyla genciyle yol arkadaşlarımız var. Bölgemiz gençlere güvendiğini her zaman göstermiştir. O güveni boşa çıkartmamış 29 yaşında Ereğli’ye belediye başkanı olup 3 dönem hizmet etmiş Enis Sülün gerçeğimiz var. Mesela partimizde 3 dönem milletvekilliği yapmış Emre Köprülü milletvekili olduğunda 30 yaşındaydı. Ayrıca 33 yaşında Adalet ve Kalkınma Partisinin açık ara önde olduğu, yüzbinlerin yaşadığı Çerkezköy’de o yaşta belediye başkanı olmuş, 2 dönemdir de yaptıklarıyla hepimizin örnek başkanı Vahap Akay var. Eski genel başkanımız Deniz Baykal mesela. 34 yaşındaydı ilk bakanlık yaptığında. Biraz daha derin örnek vermek gerekirse fatih sultan Mehmet istanbulu fethettiğinde sadece 21 yaşındaydı. Mustafa kemal Atatürk ülkenin gidişatının sancılı olduğunu görüp silah arkadaşlarıyla Şamda gizli olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurduğunda sadece 25 yaşındaydı. Yani kıymetli hemşerilerim. Bu ülke boşuna gençlere emanet edilmedi. Bizim bu işi başaramayacağımızı iddia edenleri, tarihe bakmaya davet ediyorum. Aday adaylığı dosyamı verirken ‘benim buraya bir vefa borcum’ var demiştim. 2019 seçimlerini, bireysel seçimlerimizi, hatalarımızı, bunların hiç birini unutmadık. Seçmenin bizi cezalandırdığı, bizlerinde bu cezaya katkı sunduğu kötü bir seçim dönemi yaşadık. Ben şahsım adına özür diliyorum. Ama vefa borcum nedir. Nasıl ödeyeceğiz şöyle tanımlamak istiyorum. Vefa bu kürsiyedir. Vefa burayı dolduran meydanadır. Buradaki parti emekçilerine. Hemşerilerimedir. Sözlerimi yavaş yavaş sonuna gelirken de izninizle beni bugünlere getiren annemi ve babamı; kardeşimi kürsüye yanıma davet ediyorum. 32 yıllık evliler annemle babam. Hiç çalışmamış bir ev hanımının çocuğu. Memur bir babanın oğluyum ben. Aday adaylığı dosyamı verirken de tek icazet aldığım kişiler kendileridir. Bir ev hanımının oğlu, bir memur babanın çocuğu olmak dışında, 1920’li yılların sonunda Osmanlı zamanında 2 aylık bebekken İran’dan göçmüş bir ailenin çocuğu olan, fakirlikten; çalışmaktan 42 yaşında evlenmiş rahmetli çoban Bedri’nin torunuyum ben. Selanik mübadili, 1900lü yılların başında 5 yaşında bir çocukken Yunanistan’ın Kılkıç köyünden gelmiş Kako Mümin’in 2. çocuğu olan ve Kepirte Öğretmen Lisesinde okumak için kardeşlerinin tarlada çalıştığı, daha sonra ereğlimizde binlerce kişiye matematiği, okul okumayı sevdiren Emekli öğretmen Hamit Turan hocanın torunuyum ben. Yani vefa demişken vefa atalarımıza, vefa bizi biz yapan bu coğrafyaya. Vefa cumhuriyete, onu kuran Cumhuriyet Halk Partisine. Vefa cesaretimizi bize ‘Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur diyen Mustafa Kemal Atatürk’e… Üstüne basa basa söylüyorum, bugün ben burada aday olmak için değil, belediye başkanlığını kazanmak için 6 oklu bayrağı dikmek için buradayım. Genel başkanımız özgür özel önderliğinde, Marmaraereğlisi’ni kazanacağız. Tekirdağ’da yeniden 12- 0 yapacağız. Beni yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Gençlik başaracak. Her şey çok güzel olacak.