İşte zirvede öne çıkan başlıca noktalar:
Yapay Zeka ve Siber Güvenlik: Aracın Rolü
Imperum Kurucusu Senad Aruc, üretken yapay zekaların siber güvenlik alanında çok fazla abartıldığını belirtti. Özellikle ChatGPT gibi araçların siber güvenlikte beklentileri karşılamadığını ifade etti.
Aruc, üretken yapay zekaların geniş bir veri ağına dayandığını, ancak bu araçların lokal (niş) yapay zekaların sağladığı hedeflenmiş ve güvenilir çözümler kadar etkili olmadığını söyledi.
Örneğin, üretken yapay zekalara bir saldırı durumu sorulduğunda, araçlar genellikle genel bilgi sunar, ancak şirket içindeki özel durumlar ve süreçlere dair spesifik verilerle yanıt veremez. Bu noktada lokal yapay zekaların daha etkili olduğunu belirtti.
Çünkü lokal yapay zekalar sadece gerekli olan veriye odaklanarak daha isabetli çözümler sunar.
Yerli Ürünlere Desteğin Artması
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Daire Başkanı Ahmet Bahadır Bülbül, yerli siber güvenlik çözümlerinin önemine dikkat çekti.
Yerli ürünlerin güven, tanıtım ve markalaşma gibi konularda bazı zorluklarla karşılaştığını belirtti. Ancak SSB'nin bu zorlukların üstesinden gelmeye yönelik çeşitli mekanizmaları olduğunu söyledi.
Bülbül, kendi altyapılarında 100'ün üzerinde yerli ürün kullandıklarını vurgulayarak, yerli ürünlerin geliştirilmesinde önemli bir mühendislik iş gücü gerektiğini ifade etti.
Yerli çözümlerin global ürünler gibi kolay ve hızlı bir şekilde entegre edilemediğini, bunun yerine önce eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirtti.
Yerli Siber Güvenlikte Yerlileşme Oranı Yükseliyor
Turkcell Siber Güvenlik Direktörü Dr. Emin İslam Tatlı, siber güvenlik alanındaki karmaşıklığa ve yerli üretime verdikleri öneme değindi.
Tatlı, Turkcell olarak %19 yerlilik oranından %52'ye ulaştıklarını belirterek, yerlileşme hedeflerinin sürekli olarak arttığını söyledi.
Siber güvenliğin sadece bir yazılım ya da donanım değil, aynı zamanda bir kültür ve sürekli bir dikkat gerektiren bir alan olduğunu vurguladı.
Yapay Zeka, Saldırganların Elini Güçlendiriyor
TÜBİTAK BİLGEM Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü Dr. İsmail Güneş, yapay zeka teknolojilerinin siber güvenlikte hem fırsatlar hem de tehlikeler sunduğunu belirtti.
Güneş, yapay zekanın hem savunma hem de saldırı alanlarında kullanıldığını, saldırganların da bu teknolojileri kullanarak daha sofistike oltalama (phishing) saldırıları gerçekleştirdiğini söyledi.
Özellikle sosyal medya paylaşımlarından elde edilen verilerin, saldırganlar tarafından yapay zeka ile analiz edilip kopyalanarak daha gerçekçi oltalama saldırıları düzenlendiğine dikkat çekti.
Ayrıca, yapay zekanın şifre kırma gibi kritik tehditleri hızlandırdığına değindi; şifrelerin %80'inin bir ay içinde yapay zeka tarafından kırılabildiğini belirtti.
Yapay Zeka ve İnsan Faktörü: Dengeyi Sağlamak
Güneş, yapay zekanın gücünü kabul etmekle birlikte, özellikle kritik güvenlik kararlarında insan faktörünün önemli olduğunu vurguladı. "Yapay zeka her işte iyi olabilir, ancak deneyimsiz bir çalışan gibi davranabiliyor. Bu nedenle, kritik işlerde mutlaka insan müdahalesi olmalı," dedi. Yapay zeka ile siber güvenlik önlemleri alınırken, insan aklının devreye girmesi gerektiğini belirtti.
Globalleşme ve Yerli Ürünler
Picus Security Kurucu Ortağı Dr. Süleyman Özarslan, şirketinin 2013 yılında kurulmasından bu yana 50 ülkede faaliyet gösterdiğini belirtti.
Özarslan, yerli siber güvenlik çözümlerinin dünya çapında önemli bir potansiyel taşıdığını ve ihracatlarının yıl sonunda 30-40 milyon dolar seviyelerine ulaşmasını beklediklerini söyledi. Türk firmalarının global pazarda daha fazla yer almasını istediklerini ifade etti.
Sonuç: Siber Güvenlikte Yapay Zeka ve Yerlileşmenin Önemi
Zirvede ortaya çıkan temel tema, siber güvenlikte kullanılan teknolojilerin hızla değiştiği ve bu alanda yerli çözümlerin artırılması gerektiği oldu.
Yapay zeka gibi gelişmiş teknolojiler, siber güvenlik için fırsatlar sunduğu kadar, kötü niyetli kişiler tarafından da kullanılabilir.
Bu nedenle, lokal yapay zekaların, geniş veri ağlarına sahip üretken yapay zekalardan daha etkili olduğu düşünülüyor.
Yerli üretim ve yerli ürünlerin önemine de büyük bir vurgu yapıldı, çünkü bu ürünlerin yerli pazarla uyumu ve yerli mühendislik gücüyle geliştirilmesi, ülke güvenliğine önemli katkılar sağlıyor.
Zirve, Türkiye'nin dijital savunma stratejisinin daha güçlü bir şekilde şekilleneceği ve yerli üretimle güçlendirileceği bir dönemi işaret ediyor.