Sanal kumar bağımlılığı, bireylerin sanal ortamlarda kumar oyunlarına karşı yoğun bir ilgi duyması ve bu eğilimin kontrol edilememesi olarak tanımlanıyor.
Pehlivan, bu bağımlılığın, zaman kontrolü kaybı, tüm maddi imkanların kumara yatırılması ve diğer ilgi alanlarının kaybedilmesi gibi belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti.
Bağımlıların aile ve sosyal ilişkilerden uzaklaştığını, iş ve okul gibi sorumluluklarını yerine getiremez hale geldiğini vurguladı.
Günümüzde sanal ortamın yaygınlaşmasıyla birlikte her yaş grubunun bu bağımlılıkla karşılaşma riskinin arttığını söyleyen Pehlivan, "Eskiden daha çok orta yaş grubu casinoya yönelirken, artık küçük yaşlardaki bireyler bile sanal kumara erişim sağlıyor.
Kolay ulaşılabilirlik ve ödül mekanizması, bağımlılık riskini artırıyor," ifadelerini kullandı.
Gençlerin bu nedenle sosyal aktivitelerden ve aile vakitlerinden uzaklaştıklarını belirten Pehlivan, ailelerin çocuklarının ekran başında fazla zaman geçirdiğini gözlemlemeleri gerektiğini söyledi. "Aileler, sakin ve destekleyici bir yaklaşım sergileyerek konuyu açmalı ve destek sunmalıdır. Öfke ile karşılaşabilirler, ancak sakin kalmak ve tedavi sürecine destek olmak çok önemlidir," dedi.
Bağımlılık sürecinde ailelerin destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini de ekleyen Pehlivan, tedavi sürecinde kişinin eski alışkanlıklarını geri kazanmasının önemine değinerek, "İlaç ve psikoterapi destekli tedavi, kişinin günlük işlevselliğini kazanmasında etkili oluyor," şeklinde konuştu.