Herkesin en çok ihtiyaç duyduğu mesleklerin başında geliyor terzilik. Ancak yetişmeyen çıraklık nedeniyle bu meslekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
“12 YAŞIMDA KONFEKSİYON İŞİNE BAŞLADIM”
Aslen Samsun Salıpazarlı olan ve 12 yaşından beri terzilik yapan 50 yaşındaki Ahmet Özel, Çerkezköy’de Gazi Osmanpaşa Mahallesi İşlek sokak üzerindeki “Terzi Ahmet” isimli işyerinde mesleğine devam ediyor. Özel, “Bizim oralarda terzilik işleri meşhurdur. İlkokul bittikten sonra okumaya İstanbul’a gelmiştim ama olmadı okuyamadım. O zamanlar konfeksiyon işleri meşhurdu, para kazandırıyordu. 12 yaşımda konfeksiyon işine başladım ve o zamandan beri 38 yıldır bu işi yapıyorum. Her mesleğin zorlukları olduğu gibi bizim mesleğinde zorlukları var illaki. Zamanında çok zorluklar çektik ama artık biz işin kurdu olduğumuz için bu zorlukların hepsini aştık. İnsanlarla uğraşmak zor fakat insan işini severek yaptı mı gözü hiçbir zorluğu görmüyor. Bende işimi çok seviyorum. Hatta bir ara bırakmıştım ama tekrar başladım. Dayanamadım. Başka iş yapmak istemedim. Tekrar mesleğime döndüm.” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİKİ GENÇLER RAHATINA DAHA DÜŞKÜN”
Evli ve 2 çocuk babası Ahmet Özel gençlerin çırak olmak istemediklerini ve kolay para kazandıran meslekler tercih ettiklerini dile getirdi. Özel, “Gençlerin artık bu mesleğe ilgisi neredeyse yok. Hatta hiç yok desek daha doğru olur. Şimdiki gençler rahatına daha düşkün. Genellikle masa başı işler istiyorlar. Hazır ve kolay meslekleri tercih ediyorlar ve kolay para kazanmanın yollarını arıyorlar. Benim iki çocuğum var. Biri bilgisayar mühendisliğini bitirdi, diğeri de hala okuyor. Okuyana, “Gel işi öğreteyim sana, baba mesleğini sen devir al” diyorum istemiyor. Kendi çocuğum bile gelmiyor. Çırak bulamıyoruz. Şimdiki çocuklara da bir şey söylemeye gelmiyor. Biz bu işe başlarken dayak yerdik, ustamız bize kızardı ama yine de işimizin başından ayrılmazdık. Ekmek parası diye bakardık. Ustalarımız evlerine giderdi biz 2 saat temizlik yapardık, etrafı toparlardık. Anne ve babalara buradan sesleniyorum, çocuklarınıza zanaat öğretin. Yaz tatillerinde boş durmasınlar, evde bilgisayar başında oturmalarına müsaade etmeyin. İş öğrensinler, elleri küçük yaşta ekmek tutsun ki hayatın zorluklarıyla erken yaşta tanışsınlar.” dedi.
