Çerkezköy Kızılpınar Mahallesi'nde yaşayan 60 yaşındaki Nazmiye Fıçıcı, 15 yaşında başladığı nakış kursunda kendini geliştirip usta öğretici belgesi aldı. Eşinin vefatının ardından mesleğine daha sıkı sarılan Fıçıcı, bu sayede çocuklarından birinin 2, diğerinin ise 3 üniversite bitirmesini sağladı.
“ÇOCUKLARIM ÜNİVERSİTEDEYKEN DİKİŞ NAKIŞ YAPARAK ONLARI OKUTTUM”
Eşi vefat ettikten sonra nakış yaparak çocuklarını okutan iki çocuk annesi Nazmiye Fıçıcı, "Kızılpınar’da doğdum ve büyüdüm. İlkokuldan sonra okuma imkanım olmadı. Daha sonra, 1980 yılında köyümüzde açılan biçki-nakış kursuna kayıt oldum. Zamanla mesleğimi çok sevdim ve özel kurslara giderek kendimi geliştirdim. 1988 yılında Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı usta öğreticilik kurslarına katıldım ve usta öğretici belgesi almaya hak kazandım. İlk olarak 1988-1989 yıllarında Veliköy’de görev yaptım. Daha sonra, 1990 yılında Kızılpınar Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak çalışmaya başladım. Bu süreçte eşim ciddi bir hastalık geçirip hayatını kaybetti. Çocuklarım üniversitedeyken nakış yaparak onların eğitim masraflarını karşıladım. Kızım üç üniversite, oğlum ise iki üniversite bitirdi. Şu anda oğlum bir kamu kurumunda çalışıyor, kızım ise özel bir şirkette görev yapıyor. Kızım ayrıca alanında yüksek lisansını tamamladı ve tezini yazıyor. Bu yıl da her ikisini evlendirdim," dedi.
“KURSİYERLERİMİN BİRÇOĞU MESLEK EDİNDİ VE EVLERİNİ GEÇİNDİRİYOR”
Kursiyerlerinin aldıkları eğitim sonrası kendi işlerini kurarak aile bütçelerine katkı sağladığını belirten Fıçıcı, "Evimin bir odasını çalışma odası haline getirdim ve burada nakış işime devam ediyorum. Nakış bir sanat ve aynı zamanda bir meslektir. Ben bu işi bir hobi olmanın ötesinde evimi geçindiren bir meslek olarak görüyorum. Tüm kadınların boş durmayıp bir meslek edinmelerini öneririm. Kızılpınar’da çalıştığım süre boyunca kursiyerlerimle çok güzel ilişkiler kurdum. İlk geldiklerinde iğneyi nasıl batıracaklarını bile bilmiyorlardı, ama zamanla öyle güzel işler çıkardılar ki şimdi öğrendikleriyle dışarıya iş yaparak ev ekonomilerine katkı sağlıyorlar. Daha önceki kursiyerlerimin birçoğu meslek edinip evlerini geçindirmeye başladı. Hatta beni aşan, benden daha güzel işler yapan kursiyerlerim var," diye konuştu.
“ESKİ NAKIŞLARI YENİDEN HAYATA KAZANDIRIYORUM”
Nazmiye Fıçıcı, özellikle kızların çeyizine yönelik çalışmalar yaptığını belirterek, "Daha çok kız çeyizi için çalışıyorum. Burada yaşayan hanımlar, kızlarının çeyiz hazırlıkları için bana gelir. Söz bohçasından başlayarak yatak örtüsüne kadar birçok ürün getirirler. Ne yapılacağını birlikte kararlaştırırız. Bebekler için kundak, bohça gibi ürünler de yaptıranlar oluyor. Eski kaneviçeler ve dantelleri günümüze uyarlayarak nevresim, yatak örtüsü veya oda takımları haline getiriyorum. Eskinin heba olmadan tekrar dönüşümünü sağlayarak aynı şekilde kullanılabilir hale getiriyorum. Amacım insanlara dokunabilmek. Nakış bir terapi gibidir; işlerken her şeyi unutup hayal gücünüzü özgür bırakıyorsunuz. Yaptığınız iş tamamen hayal gücünüzle şekillenir," ifadelerini kullandı.
“1980 YILINDAN BU YANA ARA VERMEDEN ÇALIŞIYORUM”
Ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdiğini, bu yıl da üniversite sınavına girmeyi planladığını belirten Fıçıcı, "Halk Eğitim'de 1988-1991 yılları arasında üç yıl çalıştım. 2019 yılında TEMEK kursları açıldı ve Tekirdağ’a bağlı olarak Hayat Boyu Öğrenme Birimi’nde çalıştım. Daha sonra Çerkezköy Belediyesi’ne bağlı olarak dört yıl görev yaptım. Çalışma hayatım sadece dışarıda değil, evde de devam etti. 1980 yılından bu yana işime ara vermeden devam ediyorum. İlkokul mezunu olarak başladığım bu meslekte, daha sonra ortaokul ve liseyi dışarıdan okuyarak tamamladım. Çocuklarım üniversiteden mezun oldu. Allah nasip ederse, bu yıl üniversite sınavına girmeyi de düşünüyorum," dedi.