COP29'un resmi açılışı 12 Kasım’da yapılacak ve 12-13 Kasım tarihlerinde Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) düzenlenecek. Zirveye, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.
Ayrıca, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman gibi birçok dünya liderinin de Bakü'de bulunması bekleniyor.
Türkiye, COP29'a güçlü bir katılım gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan "Sıfır Atık Projesi", Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşi Mihriban Aliyeva'nın başkanlığındaki Haydar Aliyev Vakfı ile ortaklaşa bir "Dayanışma Merkezi" kuracak. Ayrıca, Türkiye'nin çevre projelerini tanıtacağı bir pavilyon kurulacak ve Sıfır Atık Projesi'nin dünyaya tanıtımı için etkinlikler düzenlenecek.
COP29'un önemli gündem maddelerinden biri, iklim finansmanının artırılması olacak.
Uzmanlar, yıllık 100 milyar doların artık iklim krizinin etkileriyle mücadelede yeterli olmadığını ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarının çok daha büyük bir kaynağa ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
COP29, bu finansmanın nasıl sağlanacağına dair yeni hedeflerin belirlenmesi için kritik bir fırsat sunuyor.
2009’da yapılan COP15’te, gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yıllık 100 milyar dolar sağlayacaklarına dair taahhüt vermişti.
Ancak bu taahhüt henüz tam olarak yerine getirilmiş değil ve uzmanlar, finansman hedeflerinin 500 milyar ila 1 trilyon dolar arası bir ek kaynakla güncellenmesi gerektiğini savunuyor.
Bir diğer önemli konu ise, Paris Anlaşması'na taraf ülkelerin 2025’te güncellemesi gereken Ulusal Katkı Beyanları (NDC) olacak. 2030 yılına kadar küresel emisyonları 2019 seviyelerine göre yalnızca yüzde 2,6 oranında azaltabilecek taahhütler, Paris Anlaşması'nın öngördüğü yüzde 43'lük azalma hedefinin çok gerisinde kalıyor.
COP29, ülkelerin bu hedefleri yeniden değerlendirip güncellemeleri için son fırsat olarak görülüyor.
COP29’da bir diğer kritik konu ise "adil geçiş" olacak. Geçen yılki COP28'de, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerjiyi artırma gibi taahhütlerde bulunulmuştu. Bu taahhütlerin ne kadarının yerine getirildiği de COP29'daki önemli değerlendirmelerden biri olacak.
Ayrıca, gelişmekte olan ülkeler için oluşturulan Kayıp Zarar Fonu'nun kapsamı ve bu fona yapılacak katkılar da gündemdeki başlıca konular arasında yer alıyor.
Azerbaycan, COP29’a ev sahipliği yaparak büyük bir uluslararası organizasyon deneyimi kazandı. 67 binin üzerinde kayıt yaptıran katılımcı, zirveye olan ilgiyi gösteriyor. Konferans, Azerbaycan’a önemli bir siyasi, ekonomik ve sosyal geri dönüş sağlayacak.
Ülkenin bu etkinlikte kazandığı deneyim, gelecekteki büyük organizasyonlar için büyük bir avantaj olacak.
COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olacak.
Zirve, küresel ısınmaya karşı atılacak adımların şekilleneceği, uluslararası işbirliğinin ve finansmanın nasıl düzenleneceğinin tartışılacağı, önemli kararların alınacağı bir platform olacak.