İSMAİL ÇELEBİ KİMDİR?
Kendisinden de bahseden Çelebi, “İsmail Çelebi 1966 Tokat Zile doğumlu. 1982’de İstanbul Avcılar’a gelen daha sonra ailesiyle birlikte yaşam ve geçim mücadelesi veren, çıraklık, kalfalık, ustalık döneminden sonra kendi iş yerini kuran, daha sonra evlenip 2 çocuk babası olan biriyim. Siyasi olarak 1988 yılında Esenyurt’ta SHP’ye üye oldum. Daha sonra partide çeşitli görevlerim oldu. 2004’de aktif siyasetin içine girdim. Bu süreçte 2009’da il genel meclis üyesi seçildim. 5 yıl görev yaptım, 2 dönem idari işler komisyon üyeliği yaptım, 2015’te milletvekili adayı olarak talep açtım, ön seçime girdim İstanbul üçüncü bölgede 126 aday üzerinde 33’üncü sırada kaldım ve aktif siyasetimi İstanbul’da sonlandırdım. 2015’te buraya geldim. 8 yıl aradan sonra Tekirdağ’da şartlarım ve koşullarım oluştuktan sonra, hizmeti sevdiğim için Tekirdağ Milletvekili aday adayı olarak başvurdum. Partimde beni milletvekili adayı olarak gösterdi. Tekirdağ’ı en güzel şekilde temsil etmek için canla başla çalıştım. Benim için asıl siyaset nerede başladı? Ben 1994 yılında Avcılar Tokatlılar Derneği kurucu üyesiyim. 1999 yılında Zile Dernekler Federasyonu Bölge Hemşeri Derneklerinin yöneticisiyim. 2006 yılında Tokatlılar kurucu dernek başkanıyım ve 3-4 yıl bunu yürüttüm. Yine 3. Bölge Sanayici ve İş Adamlar Yönetim Kurulu üyesiydim. Esenyurt Sanayici ve İş Adamlar yönetimindeydim. Bu sebeple benim siyasallaşmam ve siyasi hayatı bakış açım çaresizlikler üzerinden doğmuştur. Birçok etkinlik yapmışımdır. Sivil Toplum Örgütlerinin sosyal konulara, eğitime ağırlık vermesi gerektiğine inanırım. Özellikle kadınlar için sosyologlar getirdim, anneler gününde psikolog getirdim, jinekolog getirdim özellikle kadınların bilinçlenmesi ve eğitimi konusunda. Nesil ailede yetişir, çocuklar aile de kültürlenir. Bu sebeple annenin eğitime katılması iyi bir evlat yetiştirmesi bu topluma büyük bir değer kazandırır. Eğitim üzerinde hep durdum. Özellikle kadınlar üzerinde çalıştım. Özellikle il genel meclis üyeliğim dönemimde çok ciddi saha çalışmalarım var. Ramazan aylarında muhtarlarımızla beraber iftar yapar, her gün kendi imkanlarımla yaptığım erzak yardımlarımla muhtarlardan rica ederdim. Çat kapı bir aileye giderdik ve 5 yıl bunu yaptım. Bu süreçte çok çaresiz insanlar gördük. O sebeple ben muhtarlara çok büyük saygı duyardım. Muhtaçların ilk çaldığı kapı muhtarların kapısıdır. O çaresizliklerin o imkânsızlıkların umudu olmak, onlara bir katkı sunmak ve halka yapılan hizmetin hakka yapıldığını bilerek bu çalışmalara yıllarca emek verdim. Ben 35 yıllık siyasi hayatım boyunca 3 defa talep açtım birinde İstanbul İl Genel Meclis Üyesi seçildim, ikincisinde İstanbul milletvekili aday adayı olarak ön seçime girdim, üçüncüsünde de Tekirdağ’da milletvekili aday adayı olarak seçime girdim. Partim beni aday gösterdi, benim için büyük bir onur, büyük bir gurur. Topluma hizmet etmenin heyecanıyla saha çalışmalarımı yaptım. Bugünde böyle bir görev verilirse Kapaklı halkımız ve Kapaklı için, Tekirdağ için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Bizim amacımız burada bir değer bırakmak, bir kent yaratmak ve sevgi, saygı şehri yaratmak. Benim bütün temel amacım bu.
BAKIŞ GAZETESİ'NE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde CHP’den milletvekili adayı gösterilen ve 1. sıra adaymış gibi çalışan iş insanı İsmail Çelebi, adım adım Kapaklı Belediye Başkan adaylığına yürüyor. Parti içinde ve sokakta oldukça sevilen ve saygı duyulan bir isim olan Çelebi’nin adaylığına kesin gözüyle bakılıyor.
Çelebi, Bakış Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
“KAPAKLI’DA PLANLANMIŞ BİR ŞEHİRLEŞME YOK”
Kapaklı’nın belediyecilik anlamında iyi yönetilemediğini ifade eden Çelebi, “Kapaklı hızla göç alan, büyüyen ve bu büyümeyle birçok sorun getirdiğini belediye tarafından da çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Ben 8 yıldır buradayım ve Kapaklı ile iç içeyim. Kapaklı’nın görünen yüzünün dışında birde arka kısımları var. Özellikle dağınıkta bir coğrafi yapısı var. Köylerimizin de mahalle olması Karaağaç beldesinin Kapaklı’ya bağlanması ve Kapaklı’nın hızla büyümesi birçok sorunu beraberinde getiriyor. O yüzden Kapaklı’da planlı bir şehirleşme yapılmadığından dolayı birçok eksiklikler olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
“CHP BENİM YANIMDA OLACAKTIR”
Kapaklı’yı daha yaşanabilir bir kent yapabileceklerini ifade eden Çelebi, “Ekibim diye bir şey yok. Benim ekibim CHP örgütüdür. Çünkü biz CHP temsilcisi olarak giriyoruz. CHP adayı olarak gösterilirsem CHP temsilcisi olarak örgütüm benim yanımda olacaktır ekip arkadaşlarımla birlikte uyum içerisinde çalışacağımıza inanıyorum.
‘’BENDE LİYAKAT ESASTIR’’
Liyakat vurgusu yapan Çelebi, “Sosyal demokrasinin ve CHP’nin özellikle iddiası şudur… Liyakate göre çalışma. Yani bütün arkadaşlarımı liyakate göre seçeceğiz ve liyakati olan arkadaşlarımızla hiç tereddütsüz çalışacağız. Yetersiz arkadaşlarımız varsa bunları da tamamlayacağız.
“GENÇLER VE KADINLAR HER ZAMAN BİZİM ALANIMIZ”
Siyasette ve yerel yönetimlerde kadınlar ve gençlerin mutlaka olması gerektiğini ifade eden Çelebi, “Ben hayatım boyunca kadınların eğitimleri, gelişimleri konusunda hep üzerinde durdum. Mutlaka kadın siyasetçiler olacak ve daha da çok olacağına inanıyorum. Gençlerinde olmaları gerektiğine inanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk ülkeyi gençliğe emanet etmiş ve geleceğimizde gençler oluşturacak. O yüzden gençlerinde olması mutlaka bizim alanımız olacak ama bildiğiniz gibi yönetim birazda tecrübe ister.” diye konuştu.
“SEÇİLDİKTEN SONRA HERKESİ KUCAKLAYACAĞIZ”
“İletişim kurduğum herkesten oy alacağımdan hiçbir kuşkum yok” diyen Çelebi, “Demokratik ülkelerde partiler var. Çünkü herkesin görüşü bakışı farklı. Her türlü siyasi görüşe saygı duyup, sana oy vermesini bekleyemezsin. Şunu biliyorum ki iletişim kurduğum herkesten oy alacağımdan hiçbir kuşkum yok. Çünkü ahlaki değerlerde o ilçenin, beldenin, kentin gelişmesinde kendimizi yeterince anlatırsak buradan ben Kapaklı halkının bana destek vereceğini düşünüyorum. Kapaklı’da seçilip Belediye Başkanı olduktan sonra oy vermiş veya vermemiş herkesin hiçbir ayrım yapmadan sosyal demokrat belediyeciliğini uygulamak için herkesi kucaklayacağız.
BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK VURGUSU
Birlik, beraberlik ve kardeşlik vurgusu yapan Çelebi, “Bir şehirde birlik, beraberlik, kardeşlik, ortak değer oluşması gerekiyor. Bu durum zaten kent bilincini oluşturur. Benim bilincimde de bu vardır. Kişiliğimde ayrımcılık yoktur. Yaşam tarzımda da karşındakiyle öncelikle oturman, konuşman, dinlemen, anlaman, empati yapman gerekir. O yüzden biz ilçemizde kardeşliği, sevgiyi hiçbir ayrım yapmadan Kapaklı’da birleştireceğiz. Eğer bir kentte yaşayan halk seçme hakkını elde etmişse mutlaka seçime gidip o tercihini yapmak zorundadır. Çünkü o 5 yıl seçilecek kişi o kente hizmet edecektir. Bunun içinde doğru kişinin seçilmesi gerekir. Kesinlikle yönetime katkısı olması gerekiyor. Bizde kent konseyleri kuruldu. Kent konseyleri sivil toplumun ve halkın yerelde yönetime katılması içindir. Halkın yönetime katılması lazım, halkın sorununu rahatlıkla belediyeye, belediye meclis üyelerine partilerin örgütlerine bunları anlatması lazım. Vatandaşlarımız genellikle şundan şikâyet ediyorlar, biz belediyeye ulaşamıyoruz bizle kimse ilgilenmiyor. Oysaki demokratik bir ülkede, sosyal demokrat anlayışla herkes ulaşacak. Bana ulaşamasa bile meclis üyelerime partimizin örgütlerine muhtarlarımıza ulaşacak ki, bunlarında hepsi yönetime katılıp kenti güzelleştirmek yaşanabilir bir hale getirmek için hep birlikte çalışmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYE BEKLENTİLERİ YAPMAKLA GÖREVLİ”
“Bana göre sivil toplum örgütünün önemi çok fazla. Sivil toplum örgütlerinin de yönetime katılması gerekiyor” diyen Çelebi, “Yerel yönetimlerde muhtarların bir üstünde belediye başkanlığı ve herkesin de bir beklentisi var. Kimisinin imar, kimisinin yol, kimisinin sosyal yardım beklentisi var ama belediye zaten bunların hepsini yapmakla görevli. Belediyeden herkesin bir beklentisi olduğu için zor bir görev. Burada da yine söylüyorum şeffaf ve açık bir belediyecilik bunların önünü açar. Sanıyorum ki halkımız bunu doğru anlayacaktır.” dedi.
“GÖZLE GÖRÜLÜR BİR KÖPRÜ YAPILDI”
Mevcut belediye yönetimini eleştiren Çelebi: Mevcut yönetimin şu anda yeterli çalışma yapmadığını biliyorum. Yapamadı, gözle görülür bir köprümüz yapıldı. Bunu da estetik olarak doğru bulmuyorum. Evet ihtiyaçtı köprü yapılması gerekiyordu ve yapıldı. Buna emek sunan, katkı sunan eski ve şuan ki mevcut yönetimde olan belediye baskınıma teşekkür ederim. Yıldızkent kavşağında ciddi bir rahatlama oluştu, trafik yoğunluğu oluşmuyor. Asıl sorun sanayi kavşağında. Oysaki bu geçidin yer altından Yıldızkent’in oradan girip buna da coğrafi olarak, toprak zemin olarak uygun diye düşünüyorum tabi ki buna uzmanları karar verecek ama oradan girip, petrolün oradan Kapaklı’nın çıkışından yer altından tünelle çıksaydı bugün Kapaklı’ya ayrı bir kent, ayrı bir görüntü ayrı bir güzellik katardı. Sadece estetik olmadığını söylüyorum. Bunu yerel yönetim yapmadı, büyükşehir yapmadı bunu bakanlık karayolları yaptı. Ama Kapaklı’ya bir değer bir yaşam nefesi kattı. İnşallah bu hizmetlerin daha da gelmesini bekliyorum.
“MUHALEFETİN GÖREVİ YAPILAN İŞİN DOĞRU OLUP OLMADIĞINI ELEŞTİRMEKTİR”
Belediye gözle görülür çok bir şey yapmadı. Bir tek Kazak Gölümüzü, oradaki etkinlik alanlarının çevrenin güzelleşmesine katkı sundu. Onun dışında çok bir şey yapılmadı. Asfaltlama yapılıyor şu anda, parklarda birçok alanda yetersiz olduğunu düşünüyorum ve evet yapılan her şeyi takdir etmek gerekiyor ben hep bunu söylerim. Her şeye muhalefet olunmaz. Muhalefet yapılacak eğer bir haksızlık varsa toplumun çıkarları doğrultusunda hareket edilmiyorsa o zaman da eleştireceğiz. Bir de muhalefetin görevi zaten işin yapılışını eleştirmek değil, doğru yapılıp yapılmadığını eleştirmektir. Bizim görevimiz budur. Daha önce söylediğim gibi köprünün yapılmasına karşı değiliz ama Kapaklı’ya da estetik olarak doğru projelendirilip yapılmasını öneriyorduk. Zaten bunda bizim örgütümüzde, belediye meclis üyelerimizde bunu istediler. Projenin alttan geçmesini önerdiler.
“KAPAKLI’YI SOKAK SOKAK GEZİYORUM”
Mevcut yönetimin yetersiz kaldığı alanlar var. Erbay Caddesi ve Atatürk Caddesi üzerindeki arka sokaklarda ciddi sorunlar var. Kapaklı’yı sokak sokak geziyorum. Özellikle Karaağaçta ciddi yetersiz kaldığı alanlar var. Köylerle ilgili hiçbir şey yapılmamış. Karlı’ya gittim gerçekten parkı içler acısı. Sonuçta mahallemizde küçücük bir park çocuklar oynuyor. Gözle görülür birkaç çalışma var onları takdir ediyorum sadece makyaj yapılmış. Bunlara 10 üzerinden bir not vermek istersek mevcut belediye başkanımıza haksızlık etmiş oluruz. O sebeple mevcut belediyemizin görevleri ayrı, büyükşehrin görevleri ayrı. İtfaiye, kanalizasyon, su gibi birçok şeyi büyükşehir belediyesi yapıyor. O yüzden şu anki mevcut belediyemizin buralarda bir payı yok. Ama özelikle sanatsal ve kültürel etkinliklerde yetersiz olduğunu düşünüyorum. Buna bir not vermeme bile gerek yok. Bir diğeri Kazak Gölü’nde üst üste 5 gün konserler verildi, çalışmalar yapıldı. O konuda da ciddi bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kazak Gölü’nde ciddi bir yoğunluk yaşandı ve bununla beraber çevrede ne bir masa ne de insanların oturacağı bir alan vardı. İnsanlar toprağın üzerinde oturuyordu. Bu sebeple belediyemizin bu konudaki karnesi zayıf.” ifadelerini kullandı.
“KAPAKLI’NIN KENT OLMASI GEREKİYOR”
Kapaklı ve Çerkezköy kıyaslaması yapan Çelebi, “Kapaklı marka bir şehir olur. 10 yıl önceki Çerkezköy’ün halini ve bugünkü Çerkezköy’ü görün. Kapaklı bu konuda çok geride. Neden? Çünkü imarının bir bütün olarak yapılması gerekiyor. Kapaklı’nın kent olması gerekiyor. Kapaklı’nın kamu binalarının yürüme mesafesinde olması gerekiyor. Bir meydanın olması gerekiyor. Sosyal alanların, parklarının olması gerekiyor. Özellikle Kapaklı çalışan, emekçi bir şehir. Her mahallede 0-6 yaş kreş olması gerekiyor. Bunlar bir belediyenin yapması gereken görevler. 1986 yılında kurulan bir belde ama Kapaklı’nın büyümesinin planlanması gerekiyordu. Bugün bu dağınıklık, kent olmama sorunu ortaya çıkmış. Kapaklı çok güzel bir yer, bir tarafınız orman, temiz hava, piknik alanları, Kazak Gölü, İkizgöller. O yüzden Kapaklı’nın yaşanacak hale getirilmesi gerekiyor. Ben buna inanıyorum ve Kapaklı marka şehir olur. Lokasyon olarak da konum olarak da marka şehir olmaya en yatkın yer. Şuanda mevcut yönetim Kapaklı’nın marka şehir olmasıyla ilgili bir şey yapmadı. Sadece benim bildiğim Kazak Gölü’nde festival yaptı. Kapaklı’yı marka şehir haline getirmek için birincisi meydan olması gerekli. Her kentin bir meydanı vardır. İkincisi kamu binalarının hepsinin birbirine ulaşır mesafede olması gerekir. Üçüncüsü kreş, dördüncüsü ise Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi oraya Atatürk Kültür Merkezi’ni yaptı ancak o kültür merkezinin etkinliklerinin artması gerekiyor. Tiyatrosuyla, sanatıyla gibi birçok alanda o kültür merkezinin dolu dolu olması gerekiyor. Kapaklı’nın bütün sorunlarına vakıfım. Vatandaşları gezdiğimizde büyük şikayetler aldım. Yapılmayan yollar, stabilize yollar bunların hepsinin öncelikle düzeltilmesi gerekiyor. Bunun akabinde sanatsal ve kültürel sorunlar mevcut. Karaağaç gibi çok güzel bir mahallemizde de aynı sorunlar yaşanıyor. İnanıyoruz ki bizim başkanlığımızda bu sorunların hepsi çözülecektir. Belediyecilikle ilgili mevzuata hakimim. 2009 ve 2014’te İstanbul’da il genel meclis üyeliği yaptım. 5393 sayılı yasayı bilirim. 2 dönem idari işler komisyon üyeliği yaptım. O sebeple belediyecilikle ilgili tüm mevzuata hakimim. Özellikle hem yurtdışında hem de ülkemizdeki birçok ili gezdim. Özellikle Türkiye’nin birçok yerine gittim. Özellikle belediyecilikte Konya’yı örnek alırım. Çünkü Konya tarım şehrinden sanayi şehrine dönüştü ve serpme bir sanayisi yok. Hem kentin sokakları ve caddeleri çok planlı ve rahat hem de sanayi ona göre planlı bir şekilde büyümüş. O sebeple Konya’yı her zaman örnek veririm. Konya planlı olarak en güzel şehirlerimizden biri. Birçok örnek aldığım yerler var. Özellikle temizlik, titizlik ve planlama konusunda Almanya’nın yerini hiçbir yer tutmaz. Yerel yönetimle ilgili kitaplar okudum. Özellikle daha önce İçişleri Bakanlığı’mızda çalışan uzmanların, yerel yönetime, belediyelere tavsiyeler kitaplarını okudum. En son hem siyasal, hem de yerel yönetim olarak Mustafa Sarıgül’ün kitabını okudum. Bu kente sanayici olarak katkım var. Geldiğimden beri de Sivil Toplum Örgütlerinde yine katkılarımız var. Bunların başında Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği, kız çocuklarımızın okutulması, onlara burs sağlanması. Akabinde Türk Müziği Derneğimizin ve Tokatlılar Derneğinin de yönetiminde olduğum için hem sivil toplum olarak hem de sanayici olarak bu kente katkılarımızın olduğunu düşünüyorum.