Damat, görme engellilerin de tıpkı diğer bireyler gibi dizi ve filmleri yayınlandığı gün izlemek istediğini belirterek, "Sesli betimleme ve sesli kitaplar, bizim için çok önemli ama maalesef bu içerikleri herkesle aynı anda erişemiyoruz. Biz de dizileri yayınlandığı gün takip etmek istiyoruz" dedi.
Gazi Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümü mezunu olan Damat, doğuştan görme engelli ve görme yetisi yüzde 3 olan bir birey olarak, sesli betimlemenin film ve dizilerdeki görsel öğeleri, sesli anlatımlar aracılığıyla açıklayarak engelli bireylerin de içerikleri anlamasını sağladığını belirtti.
Sesli betimlemenin, özellikle diyalogların dışında kalan, mekân, karakterler ve sessiz sahnelerdeki olayları betimleyerek görme engellilerin daha fazla bilgi edinmesini sağladığını vurguladı.
Türkiye’de ilk sesli betimleme çalışmalarının 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi tarafından başlatıldığını hatırlatan Damat, bu çalışmaların zamanla pek çok platforma yayıldığını ancak henüz dizi ve filmlerin sesli betimlemelerinin, yayınlandığı günden bir hafta sonra yapılabildiğini söyledi.
"Bunu bir an önce aynı anda erişilebilir kılmak istiyoruz" diye konuşan Damat, teknolojinin ilerlemesiyle bu engellerin aşılabileceğine inandığını belirtti.
Sesli betimlemenin özellikle görme engelli bireyler için büyük bir fayda sağladığını ifade eden Damat, "Sesli betimleme ile film ve diziler erişilebilir hale geliyor. Betimleme yoksa, sessiz kısımları geçmek zorunda kalıyoruz ve bu da bazı duygusal anları kaçırmamıza neden olabiliyor" dedi.
Damat, sesli betimlemenin yaygınlaşarak tüm platformlarda standart hale gelmesi gerektiğini belirterek, "Umarım bir gün tüm dizi ve filmlerde sesli betimleme olur. Görme engelliler için tamamen erişilebilir bir hayat temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Sesli betimlemenin ve sesli kitapların, görme engelli bireylerin toplumsal hayata daha aktif katılmasını sağlayacak önemli araçlar olduğunu sözlerine ekledi.