Fosil yakıtların iklim değişikliğine neden olan başlıca etkenlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Salihoğlu, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen COP28'de fosil yakıtların kademeli olarak azaltılması gerektiği yönünde bir çağrı yapıldığını ancak bu çağrının somut bir kararla sonuçlanmadığını ifade etti.
Salihoğlu, COP29'un öncesinde yapılan hazırlıklarda da fosil yakıtlara dair net bir ifadenin yer almadığını vurgulayarak, bu yılki zirvenin "Finans COP" olarak geçeceğini ve daha çok finansal taahhütler üzerinde durulacağını belirtti.
Fosil Yakıtlar ve Emisyonlar: İklim Krizinin Temel Sorunu
Prof. Dr. Salihoğlu, COP28'in final metninde fosil yakıtlar hakkında yalnızca iki kez bahsedildiğine dikkat çekerek, "Fosil yakıtlara referans verilmesi, bu problemin kaynağının fosil yakıtlar olduğunu kabul etmek anlamına geliyor. Ancak, bu yılki zirveye dair beklentim, bu sorunla ilgili önemli bir kararın alınması yönünde değil," dedi. Fosil yakıtların, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 90'ını oluşturduğuna dikkat çeken Salihoğlu, bu durumu "iklim değişikliğinin asıl sorumlusu fosil yakıtların yakılması" olarak tanımladı.
Salihoğlu, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporlarına da atıfta bulunarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının artış göstermiş olmasına rağmen bu durumun fosil yakıt kullanımının azaldığı anlamına gelmediğini söyledi.
Emisyon Artışı ve Küresel Sera Gazları
COP28'in ardından yayımlanan raporlar, bazı ülkelerde sera gazı emisyonlarının arttığını ve bunun iklim krizinin ne kadar acil bir sorun haline geldiğini gösterdi.
Salihoğlu, özellikle Çin, ABD, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde emisyonların arttığını belirterek, küresel karbondioksit konsantrasyonunun son 20 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığını söyledi. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) raporuna göre, 2023'te atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu milyonda 420 parçacığa (ppm) ulaşarak, endüstri öncesi seviyelerin yüzde 151 fazlasına çıktı.
COP29'dan Beklentiler ve Gündem
Prof. Dr. Salihoğlu, COP29'un önemli bir gündem maddesinin finansal katkılar olacağına dikkat çekti.
Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele için finansal destek sağlamaları gerektiği vurgulandı. Ancak, bu finansal taahhütlerin yerine getirilme oranının oldukça düşük kaldığına işaret eden Salihoğlu, 100 milyar dolarlık yardımların sadece yüzde 30 oranında yerine getirildiğini belirtti.
Ayrıca, Paris Anlaşması'na göre her 5 yılda bir güncellenmesi gereken Ulusal Katkı Beyanları (NDC) konusunun da COP29'un gündeminde olacağını söyleyen Salihoğlu, bu güncellemelerin yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Bu yılki COP29'un bu açıdan kritik olacağını belirten Salihoğlu, ülkelerin ulusal hedeflerini güncellemeleri gerektiği bir dönemde, zirvenin buna odaklanabileceğini söyledi.
Fosil Yakıtlar ve Finansal Taahhütler: Sonuçlar Ne Olacak?
Prof. Dr. Salihoğlu, COP29'un başarılarının ve tartışmalarının büyük ölçüde finansal konular etrafında şekilleneceğini belirterek, fosil yakıtların azaltılması konusunda somut bir adım atılmasının zor olduğunu ifade etti.
Salihoğlu, "Fosil yakıtlarla ilgili ciddi bir karar alınmayacak, bu kesin," dedi ve ekledi: "Fosil yakıtlara geçişin kademeli olarak yapılacağı bir süreç daha olası görünüyor."
Sonuç olarak, COP29'un fosil yakıtların azaltılması ve küresel emisyonların düşürülmesi noktasında somut bir değişim yaratıp yaratmayacağı, dünya liderlerinin kararlarına ve finansal taahhütlerin yerine getirilmesine bağlı olacak.
Ancak, Salihoğlu'nun değerlendirmelerine göre, bu yılki zirvenin daha çok finansal yönlerin tartışıldığı ve fosil yakıtlar konusunda önemli bir adım atılmadığı bir zirve olacağı öngörülüyor.