Hastaneden yapılan açıklamaya göre, yenilikçi yaklaşımıyla kanser hastalarına umut olmaya devam eden Cerrahi Onkolojisi Kliniğinde, uzman hekimler Mevlüt Yordanagil ve Yusuf Arslan görev alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzman Dr. Yordanagil, cerrahi onkolojisi veya kanser cerrahisinin, kanser tarama ve tanı süreçlerinde önemli yer tuttuğunu belirtti.
Kanser tanısı konulan hastaların, multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirildiğini ve tedavi edildiğini aktaran Yordanagil, tanı ve tedavi süreçlerinin, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, gastroenteroloji, endokrinoloji ve nükleer tıp gibi çeşitli tıp dallarıyla iş birliği içinde planlandığını ve uygulandığını bildirdi.
Yordanagil, hastanın ameliyat için uygunluğunu etkileyen faktörler arasında yaş, genel fiziksel durum, ek hastalıklar, tümörün tipi, büyüklüğü, yeri ve evresi gibi faktörlerin bulunduğuna değinerek, "Bazı durumlarda medikal ve radyasyon onkolojisi uzmanlarıyla birlikte değerlendirilen hastalara ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası kemoterapi ya da radyoterapi uygulanabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Uzman Dr. Arslan da cerrahi onkologların, tanı veya tedavi amaçlı yapılan ameliyatlar aracılığıyla meme, karın içi kitleler veya lenf nodları gibi bölgelerden biyopsi alınarak kanser hücrelerinin varlığının araştırıldığını ve bu sonuçlara göre hastanın tedavi planının belirlendiğini belirtti.
Bazı durumlarda kanserden korunma amacıyla da hastalara ameliyatlar yapıldığına işaret eden Arslan, şunları kaydetti:
"Örneğin bir hastanın belirtileri olmamasına rağmen ileride kanser gelişme riski yüksekse, koruyucu ameliyatlar planlanabilir. Bu duruma örnek olarak genetik rahatsızlıklar nedeniyle meme alınması, safra kesesinde polipler veya 'porselen kesesi' nedeniyle safra kesesinin alınması gösterilebilir. Cerrahi işlemler, açık veya laparoskopik (kapalı) yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Laparoskopik tümör ameliyatları, hastaların ameliyat sonrası konforunu önemli ölçüde artırabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir."